Tarım ve Orman Bakanlığı; çiftçilere üretebilme olanakları yaratmak, onların pazara erişimlerini sağlamak yerine, toprağa erişimlerini zorlaştırarak tarım arazilerine el koymanın yönetmeliğini çıkarttı.
Çiftçi-Sen yönetmelikle ilgili aşağıdaki görüşlerini kamuoyu ile paylaştı:
Toprak Gaspında Yeni Aşama; Çiftçileri Üretemez Hale Getir, Topraklarına El Koy, Şirketlere Kiraya Ver!
Yıllardır uygulanan tarım politikaları, küçük çiftçilerin ve köylülerin tarımsal üretimlerini sürdürebilmelerini sağlayacak tedbirler almak yerine, onları üretiminden vazgeçirmeye yönelik oldu. Her hasat döneminde hububat vb. ürünlerin ithalatı serbest bırakılarak, iç piyasadaki fiyatlar şirketler lehine baskılandırıldı, üreticilerin ürünleri gerçek değerini bulamadı.
Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin (Fiskobirlik, Tariş vb.) alıp işlemesi ve satması gereken fındık, üzüm gibi ürünler, TMO’ya satın aldırıldı, iç piyasada fiyatların yükseleceği zaman da piyasaya sürülerek hem çiftçilerin sırtından TMO’ya para kazandırıldı, hem de şirketler lehine piyasanın düzenlenmesi sağlandı.
Her yeni uygulama, üreticileri daha çok borç batağına itti. Üreticiler, yıllardır sözleşmeli çiftçiliğe teşvik edildi, zorlandı, şirketlerin kontrolündeki bir tarım sisteminin kök salmasının önü açıldı.
Çiftçiler sözleşmeli üreticilikle şirketlere mahkûm ediliyor
Sözleşmeli Üreticiliğe mahkûm edilmiş tütün üreticileri, yaşadıkları sıkıntıları dile getirmek için, geçen yıl birçok yerde kendiliğinden kitlesel olarak sokaktaydılar. Yine geçmiş yıllarda Tarım Kredi Kooperatifinden kredi çekmiş olan çiftçiler, ürünlerinden para kazanamamanın ve kredi borçlarını ödeyememenin mağduriyetini sokakta dile getirmişlerdi.
Bu yıl da birçok bölgede sözleşmeli üretim mağduru veya sözleşme yapmadan üretim yapan domates vb. ürün üreticileri tepkilerini sokakta yürüyerek, traktörleriyle caddeleri işgal ederek, ürünlerini tarlalarında bırakarak gösterdiler.
Tarım ve Orman bakanı İbrahim Yumaklı farklı illerde çiftçiler tarafından yapılan eylemleri sözleşmeli üreticiliğin yaygınlaşmamasına bağlayarak şöyle demektedir: ‘’Bursa’da domates üreticilerinin, sözleşmeli üretim yapmamasından dolayı bir sıkıntı yaşadıklarını, sözleşmeli üretimle alakalı çalışmalarının sonucunda bu sorunların ortadan kalkacağını belirtti’’.
Yönetmelik, çiftçilerin topraklarını şirketlere vermenin önünü açacak
Bakan için çözüm, çiftçileri şirketlere daha çok bağımlı hale getirmekten geçiyor. “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı Kiraya Verilmesine İlişkin Yönetmelik” de çiftçilerin topraklarını şirketlere vermenin önünü açmaya yöneliktir.
“Birim alandan en fazla verimi alma” adı altında kimyasal gübre, kimyasal zehir vb. girdilerle üretim yapmaya alıştırılmış, girdide şirketlere bağımlı hale getirilmiş çiftçilerin, hasat dönemlerinde uygulanan ithalat politikaları veya bazı ürünlere uygulanan ihracat yasakları ile büyük mali yıkımları ortaya çıkmaktadır.
Çiftçi için üretmemek, artık yeniden borçlanmamak anlamı taşımaktadır. Yoksa yıllardır çok zor koşullarda üretmeye çalışan hiçbir çiftçi keyfi olarak üretimden vazgeçmez, arazisini boş bırakmaz.
Şirketler tarımsal üretimi kontrol edecek
Tarım ve Orman Bakanlığı çıkarttığı yönetmelik, çiftçilerin üretmesini değil, şirketlerin bütün üretimi kontrol etmesini sağlamak içindir. Sözleşmeli üretimin bir adım ötesi çiftçilerin topraklarını şirketlerin hizmetine sunmaktır.
Yıllardır tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına ses çıkartmayan, aksine birçok tarım arazisinde enerji santrali, inşaat ve maden araması yapılmasına onay veren, defalarca Zeytini ve Zeytinlik alanları koruyan kanunu yok sayarak zeytinliklerin yok edilmesine göz yuman, tarım arazilerinin, zeytinliklerin rezerv yapı alanı olarak belirlenmesine onay veren bakanlığın “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı kullanılmasını sağlamak” için bu yönetmeliği çıkartması, tarım ve gıda sistemini tamamen şirketlerin kontrol etmesini sağlamak içindir.
Bu yönetmelik çiftçiler ve köylüler için yeni sosyal, kültürel ve ekonomik problemler yaratacaktır. Bu yönetmeliğin kabul edilebilmesi mümkün değildir.
Tarım Reformu yapılmalı, agroekolojik üretim teşvik edilmelidir
İktidar ve Bakanlık tarım topraklarının boş kalmasını istemiyorsa, küçük çiftçi ve köylülerin topraklarında kalmasını sağlayacak bir Tarım Reformu yapmalıdır. Girdilerin sağlanmasında, pazara erişimde, çiftçilerin şirketlere bağımlılığı ortadan kaldırılmalıdır. Çiftçileri endüstriyel girdilerden kurtaracak olan agroekolojik üretim teşvik edilmelidir.
B.M. Genel Kurulunda kabul edilen “Köylü Hakları Deklarasyonu”na uygun İç Hukuk Düzenlemesi yapılmalıdır. Üretici ile tüketiciyi aracısız buluşturacak olanaklar yaratılmalıdır. Kooperatif yasasının antidemokratik yanları ortadan kaldırılmalı, kooperatif üyelerinin tüm süreçte söz, yetki, karar sahibi olabileceği demokratik bir kooperatif yasası çıkartılmalıdır.
Taban fiyat uygulamasına yeniden dönülmelidir. “Sözleşmeli Çiftçilik” te şirketlerin örgütsüz çiftçilerle tek, tek ve istedikleri gibi sözleşme yapmaları engellenmeli, çiftçilerin aşağıdan yukarıya örgütledikleri söz, yetki karar sahibi olabildikleri örgütlerle sözleşme masasına oturmaları zorunlu kılınmalıdır.
Gıda Egemenliği Hemen Şimdi! Köylü Hakları Hemen Şimdi!
ÇİFTÇİLER SENDİKASI (ÇİFTÇİ-SEN)
Ali Bülent ERDEM / Genel Başkan
Adnan ÇOBANOĞLU / Genel Örgütlenme Sekreteri