Paris, June 15, 2024. REUTERS/Benoit Tessier

Fransa’da seçimin ilk turunun ardından…

0 Shares
0
0

Fransa’da genel seçimin ilk turunu beklendiği gibi aşırı sağ kaznadı. Gelecek hafta yapılacak olan ikinci tur öncesi mücadele devam edecek.

30 Haziran Pazar günü yapılan ilk tur seçim sonuçlarına göre Ulusal Birlik (RN) ittifaklarıyla birlikte oyların %32.36’sını alarak birinci oldu.

Sosyal demokratlar, komünistler, yeşiller ve Melenchon’un Boyun Eğmeyen Fransa’sının ittifakı olan, antikapitalist solun kimi örgütlerini de içeren Yeni Halk Cephesi %28.74 oy oranıyla ikinci oldu.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Rönesans’ın liderliğindeki Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı ise oyların ancak %21.56’sını alabildi.

Faşist Marine Le Pen, seçimin ilk turu sonrası yaptığı konuşmada, “Demokrasi konuştu ve Fransız halkı Ulusal Birlik Partisi’ni ve müttefiklerini zirveye çıkararak Macron kampını neredeyse yok etti. Halk net bir şekilde 7 yıllık küçümseyici ve yıpratıcı yönetime son vermek istiyor” dedi.

Sosyalistler ne diyor?

Fransa’da aşırı sağın yükselişiyle birlikte antifaşist mücadele olasılıkları da sol içerisinde yoğun olarak tartışılıyor.

Devrimci sosyalist Autonomie de Classe (A2C – Sınıfın Bağımsızlığı) grubu şöyle diyor: “Yaşadığımız, okuduğumuz ya da çalıştığımız her yerde anti-faşist alanlar inşa edelim. Toplantılarına karşı gösteri yapalım ve kampanyalarına karşı kampanya yürütelim. Irkçılık karşıtlığını anti-faşist mücadelenin merkezine koyalım.”

A2C, Filistin için ve ırkçılığa karşı hareketleri, kadın hakları, iklim değişikliği ve transfobiye karşı hareketleri merkeze koyma çağrısında bulunuyor – onları Yeni Halk Cephesi etrafında birlik baskısının yüzünden arka plana atmamayı savunuyor.

Irkçılık karşıtlarının çoğu ikinci turda Yeni Halk Cephesi’ni destekleyecek. Boyun Eğmeyen Fransa’dan bir aktivist, İngiltere’de yayın yapan Socialist Worker gazetesine şunları söyledi: “İkinci tur öncesinde mümkün olduğunca çok sayıda çekimser kalanı harekete geçirmek için canla başla mücadele etmeliyiz. Ulusal Birlik’ten nefret ediyorum ama Yeni Halk Cephesi oylarının büyüklüğü gerçek bir başarıdır.”

Melenchon artık seçimin Yeni Halk Cephesi için bir çoğunluk ya da felaket ve bölücü bir Ulusal Birlik zaferi meselesi hâline geldiğini söyledi.

Ancak Yeni Halk Cephesi’nin kendi zayıflıkları var. Irkçılığı ve islamofobiyi meşrulaştırarak ve işçi sınıfına saldırarak Ulusal Birlik’in önünü açan Francois Hollande gibi figürlerden bazılarını içeriyor.

Hollande, 2012’den 2017’ye kadar cumhurbaşkanı olarak, polise acımasızca baskıcı yetkiler veren iki yıllık bir olağanüstü hâl ilan etti. 2016 yılında işçilerin ve sendikaların haklarına saldıran büyük bir yasayı kararname ile kabul etti. Kitlesel grev ve gösterilere rağmen geri adım atmayı reddetti.
2017’de polise öldürme yetkisi veren Cazeneuve yasasını destekledi. 2014’te Filistin için yapılan gösterileri bastırdı.

Bu tür insanların etrafında Ulusal Birlik’e bir alternatif inşa edemezsiniz, ancak Yeni Halk Cephesi bu tür tavizler veriyor.

Önümüzdeki pazar ne olursa olsun kargaşa yaklaşıyor. Bardella başbakan olabilir. Ya da hiçbir parti çoğunluğu sağlayamazsa Macron bir “teknokrat” atayabilir -Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde’ın adı bazı haberlerde geçiyor. Çirkin demokrasi eksikliği ve kemer sıkma politikalarının uygulanması faşistleri güçlendirecektir.

Macron’un akut kriz dönemlerinde cumhurbaşkanına “istisnai yetkiler” veren anayasanın 16. maddesine başvurabileceği bile söyleniyor. Parlamento olmadan yönetebilir.

Tepedeki manevralar ne olursa olsun, tabandaki seferberlik faşistleri kontrol altına almak ve geri püskürtmeye başlamak için belirleyici olacaktır.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Almanya’nın Essen kentinde aşırı sağcı AFD’nin kongresinde düzenlenen 70.000 kişilik gösteri, geri dönüş potansiyeline dair iyi bir işaret.

Önümüzdeki Ocak ayında bir dünya liderleri zirvesi düşünün. Sahneye ABD başkanı Donald Trump, Fransa başbakanı Jordan Bardella, İtalyan faşist başbakanı Giorgia Meloni, Arjantin aşırı sağcı başkanı Javier Milei ve aynı kanalizasyondan birkaç kişi daha çıkabilir.

Buna acil bir yanıt verilmelidir. Özel bir ırkçılık karşıtı ajitasyona ve işçilerin patronlara ve kapitalizme karşı öfkesini örgütleyen sosyalist bir alternatife ihtiyacımız var.

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…