60 insan hakları örgütü ve basın meslek kuruluşu, AB dışişleri bakanlarının 29 Ağustos’ta Brüksel’deki toplantısı öncesi bir çağrı mektubu yayımladı. Mektupta, “İsrail ile ortaklık antlaşmalarını askıya alın” denildi.
60 kuruluş, AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ve AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanlıklarına yazdıkları mektupta; AB’nin “İsrail yetkililerinin gazetecileri eşi benzeri görülmemiş bir şekilde öldürmesine ve medya özgürlüğünün diğer ihlallerine karşı harekete geçmesini” talep etti.
İsrail’in Gazze saldırıları sırasında öldürülen gazetecileri ve tekrarlanan basın özgürlüğü ihlallerini “benzeri görülmemiş” olarak tanımlayan 60 kuruluş, Avrupa Birliği’ni İsrail ile Ortaklık Antlaşmasını askıya almaya ve sorumlulara karşı yaptırım uygulamaya çağırdı.
Mektup; Gazetecileri Koruma Komitesinin (CPJ) girişimiyle hazırlandı, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), IFEX, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF) tarafından imzalandı.
AB Dışişleri Bakanlarının 29 Ağustos’ta Brüksel’de bir araya gelmeye hazırlandığı sırada Avrupa Birliği’ne hitaben yazılan mektupta acil önlemler çağrısında bulunuldu.
7 Ekim’den bu yana 130’dan fazla Filistinli gazeteci ve medya çalışanı Gazze’de İsrail silahlı kuvvetleri tarafından öldürüldü, bu da gazeteciler için onlarca yıldır en ölümcül dönem oldu. Mektubu imzalayan kuruluşlar, gazetecilerin hedef alınarak veya ayrım gözetmeksizin öldürülmesinin ister kasıtlı ister pervasızca işlenmiş olsun, bir savaş suçu olduğunu belirtiyor.
Gazetecilerin öldürülmesi, Gazze’ye bağımsız medya erişiminin tamamen yasaklanması (İsrail ordusuna bağlı birkaç muhabir hariç), medya personelinin rekor sayıda keyfi tutuklanması, gazetecilerin işkence gördüğü ve kötü muamele gördüğü iddiaları, sansür ve medya özgürlüğüne yönelik ağır kısıtlamalar ve ihlallerin faillerini soruşturmama veya hesap vermeme ile daha da kötüleşti.
Gazetecileri öldürmekten vazgeçin
Mektupta AB liderlerine şu çağrılar yapıldı:
- Gazetecilerin ayrım gözetmeksizin ve kasıtlı olarak öldürülmesinden vazgeçin.
- Tüm gazetecilerin güvenliğini garanti edin. (Buna Gazze ve Batı Şeria’daki muhabirlere haber toplama ekipmanı ve güvenlik teçhizatı teslim edilmesine izin verilmesi de dahil)
- Tüm Filistinli gazetecileri idari gözaltı veya başka bir şekilde suçlama olmaksızın tutulanları serbest bırakın.
- Gazze’den tahliye olmak isteyen tüm gazetecilerin bunu yapmasına izin verin. Hesap verebilirliği sağlayın ve cezasızlığı sona erdirin.
- Tüm iddia edilen savaş suçları, suç teşkil eden davranışlar veya insan hakları ihlallerine ilişkin soruşturmaların hızlı, kapsamlı, etkili, şeffaf, bağımsız ve uluslararası kabul görmüş uygulamalarla uyumlu olmasını sağlamak için soruşturma prosedürlerini şeffaf bir şekilde yeniden düzenleyin.
- Uluslararası, İsrailli ve Filistinli gazetecilerin Gazze’ye bağımsız olarak erişmesini engelleyen ablukayı kaldırın.
- Hükümetin yabancı yayın kuruluşlarını kapatmasına izin veren mevzuatı iptal edin ve medya operasyonlarının yasal veya düzenleyici kısıtlamalarından kaçının.
- Birleşmiş Milletler (BM) özel raportörleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi araştırmacıları ve işgal altındaki Filistin toprakları ve İsrail’e ilişkin BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu da dahil olmak üzere, uluslararası araştırmacılara ve insan hakları örgütlerine, tüm taraflarca uluslararası hukukun ihlal edildiğinden şüphelenilen ihlalleri soruşturmak için, İsrail’e ve işgal altındaki Filistin topraklarına sınırsız erişim izni verin.
Sözlü kınamalardan eyleme geçme zamanı
60 insan hakları örgütü ve basın meslek kuruluşu arasında yer alan Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Brüksel Ofisinin Başkanı Julie Majerczak “Sözlü kınamalardan eyleme geçme zamanı geldi” diyerek şu açıklamayı yaptı:
“AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nın 2. maddesi, ilişkilerinin insan haklarına ve demokratik ilkelere saygı gibi temel bir bileşene dayandığını şart koşmaktadır. İsrail hükümeti bu maddeyi açıkça çiğnemektedir. İsrail’in önde gelen ticaret ortağı olan AB, bundan gerekli sonuçları çıkarmalı ve Netanyahu Hükümetinin gazetecileri katletmeyi bırakmasını ve Gazze’ye medya erişimini açarak bilgi ve basın özgürlüğü hakkına saygı göstermesini sağlamak için her şeyi yapmalıdır. AB’nin güvenilirliği tehlikededir.”