Diyarbakır’da Maraş depremlerinde hasar gören binaların yıkılması depremzedeleri mağdur etti. Evinin prefabrik olduğunu ancak buna rağmen ‘ağır hasarlı’ raporu verildiğini söyleyen bir depremzede “Fakirin hakkını sömürüyorlar” dedi.
Diyarbakır’ın Hani ilçesinde, Maraş depremlerinde hasar gören binalar hakkında yıkım kararı alındı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, aldığı karar doğrultusunda ilçedeki ağır hasarlı olduğu belirtilen evlerin yıkımına başladı.
Sabah saatlerinde başlayan yıkım çalışmalarında üç ev yıkıldı. İlçede birçok evin ‘ağır hasarlı’ olduğu gerekçesiyle yıkılacağı belirtiliyor.
Evsiz ve alternatifsiz sokakta kalan depremzedeler duruma tepki gösterdi. Evinin prefabrik olduğunu ancak buna rağmen “ağır hasarlı” raporu verilerek yıkım kararı alındığını dile getiren Ufuk Palandiken “Yani bu tahtadan ev mi yıkılsa insan zarar görür, yedi katlı bina mı? Bize dediler ‘Sizin tapunuz yok, hak sahibi değilsiniz’ yani fakirin hakkını sömürüyorlar” dedi.
Zengine, parası olana karışmıyorlar
Devletin hiçbir zaman halkın yanında olmadığını ifade eden Palandiken, “Zengin olana, parası olana karışmıyorlar. Fakir ise derdini anlatınca sesini kesip, ‘Susun siz söz sahibi değilsiniz’ diyorlar. Evimiz yıkılınca eşim ve üç çocuğum ile dışarda kalacağız. Devlet yıktığı evlerin yerine aydan aya kira olarak sadece 3 bin TL para veriyor, ama bu gün bir ev kirası 17 bin. Bu parayla nasıl geçinelim?” ifadelerini kullandı.
Ses çıkaranların gözaltına alınma ile tehdit edildiğini kaydeden Palandiken, evlerinin yıkılmaması için kaymakamlığa başvurduklarını, ancak yanıt alamadıklarını belirtti. Palandiken, “Ama bunlara rağmen kepçe ile gelip kapımıza dikiliyorlar, ‘Evlerinizi yıkacağız’ diyorlar. Ses çıkarınca da konuşmamıza dahi izin vermiyorlar. Sana dilekçe veriyorum, geri dönüş yapmıyorsun, kızınca hemen gözaltı. Öyle olur mu ya bırak hakkımı savunayım. Sen alıyorsun 80-100 bin TL, evin devletten, makam aracın altında, garibana gelince, vur ensesine al lokmasını” diye konuştu.
Eşyalar dışarıda kaldı
Evi yıkılan ve eşyaları güneş altında kalan Nihat Özer, “Her şeyim dışarıda kaldı. Evimize önce orta hasar sonra ağır hasar raporu verdiler. Dava açtık onu da kaybedince 11 bin TL para cezası kestiler. Yani biz bu durumda nasıl bu parayı da vereceğiz. Yıkımları da tam yapmadılar. Bir çocuk oyun oynamak için o evin içine girse, o taşlar üstüne yıkılsa ne olacak? Güçleri kime yetiyorsa onlara hakaret ediyorlar” dedi.
Kardeşinin evi hakkında yıkılma kararı verildiğini ve bunun için Elazığ’dan desteğe geldiğini ifade eden Ahmet Yurdakul, “Kardeşim 85 yaşındadır eşi 3 ay önce vefat etti, çocuklarıyla yaşamlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Ama bu gün burada evleri için yıkım kararı vermişler. Sabah geldiler dediler ‘Evi hemen boşaltın, yıkacağız.’ Biz de, ‘Süre istedik bari eşyaları dışarı çıkaralım’ dedik. Ama buna bile izin vermediler. Birde bu ev beton da değil, prefabrik ev deprem olsa bile en az zarar görecek evlerden” diye belirtti.