Zonguldak’ta cesedi yakılmış hâlde bulunan Afganistanlı Vezir Mohammad Nourtani’nin ölümüne ilişkin açılan davanın duruşması öncesi adliye önünde açıklama yapıldı. Duruşmada tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamı kararı verilirken dava 20 Aralık tarihine ertelendi.
Haklarında müebbet hapis cezası istenen, Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnüş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnüş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklu yargılanırken, kaçak maden ocağında çalışan Sercan Kayabaş (28), Eray Demiro (22) ve kömür ticareti yapan Alaattin Çayırlı (46) ise tutuksuz yargılanıyor.
Duruşma sonrası açıklama yapmak isteyen Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı üyelerine sanık aileleri saldırdı. Siyasi partiler ve göçmen kuruluşlarının üyelerinin üstüne yürüyen sanık aileleri, “Biz ona ekmek verdik”, “Göçmenler dışarı” dedi.
Nourtani için adalet istiyoruz
Enternasyonal Dayanışma grubu üyelerinin de içinde yer aldığı Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı, duruşma öncesi yaptığı basın açıklamasında Nourtani için adalet istedi. Zonguldak Adliyesi önünde “Vezir Nourtani için Adalet” pankartı açılırken, “Vezir’in hesabı sorulacak”, “Hepimiz göçmeniz, göçmenlere özgürlük”, “Yaşasın halkların eşitliği” sloganları atıldı.
Basın açıklamasında konuşan DEM Parti milletvekili Özgül Saki, “Bu bölgede kaçak madenlerde mültecilerin çalıştırılmasına AKP iktidarı fiilen göz yumuyor. Vezir Nourtani ailesiyle birlikte Taliban baskısından kaçarak buraya gelen, onurlu bir yaşam sürdürmek isteyen binlerce mülteciden biriydi. Ancak ona sunulan; maden ocaklarında ucuza, güvencesiz çalıştırıldığı bir sömürü sistemi. Mülteci göçmen düşmanlığı artıyor. Çalışma izni patronların insafına bırakılmış, koşullara tepki gösteren geri gönderme merkezlerine kapatılıyor. Bu dava mültecilerin katmerli sömürüsüne karşı bir mücadeledir, tüm sanıkların tutuklu yargılanmasını istiyoruz. Tek bir işçinin bile hakkını almadan mücadeleyi bırakmayacağız” dedi.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “En ağır cezanın çıkması gerekiyor. Buradan çıkacak sonuç bundan sonra göçmenlere dönük ırkçı, faşist saldırılara, onları katletme, onlara dönük her türlü hak gasplarına karşı örnek bir dava olacaktır” dedi.
Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı adına konuşan Yağmur Yurtsever ise göçmen ve mültecilerin güvencesiz bir şekilde yaşadığı ve çalıştırıldığına dikkat çekti. Dava sürecinde Nourtani’nin ailesinin sınır dışı edilmekle tehdit edildiğini hatırlattı. “Nourtani davasında adalet için herkesi bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Nourtani’nin avukatı Şeker: Bu dosya insanlığa karşı suç olarak değerlendirilmelidir
Birinci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Alaattin Çayırlı ve Eray Demiro hazır bulunurken, tutuksuz sanık Sercan Kayabaş bir kez daha davaya gelmedi. Tutuklu sanıklar Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Ahmet Aydın ise SEGBİS sistemiyle duruşmaya katıldı.
Duruşmada Nourtani’nin eşi Kamer Gül, “Sanıkların cezalandırılmasını ve hapisten çıkmamalarını istiyorum” dedi.
Avukatı Kerim Bahadır Şeker ise, ölümün ne şekilde meydana geldiğini hatırlatarak, sanıkların “zaten ölmüştü” ifadelerine karşın Koç Üniversitesinin bilimsel raporunu mahkemeye sundu. “Bu otopsi raporunda, Nourtani’nin; sanıkların söylediğinin aksine kalp krizi geçirmediği, ayrıca yakılmadan önce canlı olabileceği belirtiliyor. Bu dosya insanlığa karşı işlenen suç olarak değerlendirilmeli. Canavarca hisle tasarlayarak kasten cinayetin işlendiği ortada. Sanıkların bu suçlardan cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.
Duruşma ertelendi
Mahkeme, tutuklulukların devamına, Adli Tıp Kurumundan yeni rapor talep edilmesine, Sercan Kayabaş’ın bir sonraki duruşmada hazır edilmesine karar verdi, duruşmayı 20 Aralık saat 14’e erteledi.
Sanık yakınları, Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’nın basın açıklamasına saldırdı
Dava sonrası davayı takip eden siyasi partiler ve göçmen kuruluşlarının yaptığı basın açıklamasına sanık aileleri saldırdı. Sanık yakınları açıklama yapanların üzerine yürürken yaktıkları Afgan işçi için “Biz ekmek verdik onlara” dedi. Dava avukatı Kerim Bahadır Şeker “ekmek verdiğiniz için mi yaktınız?” diyerek duruma tepki gösterdi. Ailelerden bazıları “Göçmenler dışarı” diye bağırdı.
Saldırının ardından açıklamalarına devam eden grup adına söz alan DEM Parti milletvekili Özgül Saki, “Biraz önce yaşadığımız şey tam da ırkçılığın mülteci düşmanlığının nasıl yayıldığının göstergesi. Yakılarak öldürüldüğü tespit edilmiş, bütün sanıkları dinlemişiz, birbirlerine çakmak verdiklerini, benzin aldıklarını bile itiraf etmişler. ‘Afgandır yakalım zaten kimliği yok’ dedikleri halde böyle bir tepkiye maruz kalıyoruz. Bu topraklarda savaştan ekonomik krizden kaçmak zorunda kalanlarla dayanışmak isteyenlerin 20 Aralık’ta burada olması gerekiyor. Bunun ciddiyetini tüm siyasi partiler, sendikalar, meslek örgütleri biliyorlar, bunu fiili olarak da burada göstermek zorundayız” dedi.
Ne olmuştu?
Olay, 10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’ta meydana geldi. Yoldan geçenler, yandaki ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Gelen ekipler tarafından, benzin dökülüp yakıldığı belirlenen ceset, otopsi için Atatürk Devlet Hastanesi’nin morguna götürüldü. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani’ye ait olduğu belirlendi. Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi. Afgan madencinin cenazesi, 11 Kasım’da toprağa verildi.