Evrim Kepenek yalnız değildir!

0 Shares
0
0

bianet kadın-LGBTİ+ editörü Evrim Kepenek’in bir deprem paylaşımı nedeniyle TCK 217/A ile suçlandığı dosyada, kolluk yetki sınırını aştı. Şubat 2021’den Ocak 2023’e kadar tüm ulaşım dökümünü, habere gittiği fotoğrafları, aile bilgilerini, işe giriş çıkış kayıtlarını dosyaya koydu.

bianet kadın-LGBTİ+ editörü Evrim Kepenek hakkında 6 Şubat Depremleri sonrasında, yardımların AFAD üzerinden yapılacağını bildiren paylaşımı nedeniyle dava açıldı.

Yargılama bugün Çağlayan’daki İstanbul 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. Kepenek ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymakla (TCK 217/A)’ suçlanıyor.

Kepenek’in suçlamaya konu paylaşımı şöyle: Maraş Pazarcık’ta yardım çadırlarına jandarma el koymuş, ‘tüm yardımlar AFAD üzerinden yapılacak’ denmiş. Güncelleme: Alandaki birçok yardım çadırına el konuluyormuş.

Duruşmada Kepenek’in avukatlığını Deniz Yazgan Şenay ile Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden Veysel Ok ve Fatih Aydın yaptı. Güvenlik Büro’dan bir sivil polis de davayı takip etti. Duruşma sonrasında davayı takip edenlere bir sonraki duruşmanın ne zaman yapılacağını sordu.

Duruşma iddianameye karşı savunmayla başladı. Kepenek “Benim için haber yapmak tık almak, sansasyon ve çok okunmak, izlenmek değil, haberi doğru bilgi ile okura ulaştırmak ve özellikle kadın, çocuklar başta olmak üzere yeni hak ihlallerine neden olmamakla ilgilidir” dedi.

Ekim 2022’de çıkan yasayı eleştiren Kepenek, yaptığının dezenformasyon olmadığını söyledi:

“Gazeteci olarak teyitli video ve söylemi paylaştım. Üstelik bu söyleme neden olan kararı 6 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştı. ‘Yardım için bölgeye gidecek kişi ve kurumlar mutlaka AFAD ile koordinasyon içinde hareket etmelidir. AFAD koordinasyonu dışında bölgeye gönderilen yardımlar hem kargaşaya yol açmakta hem de amacına ulaşması zorlaşmaktadır’ demişti.

Yani benim tweet’te yazdığım şey resmi açıklama sonrasında yapılan uygulamaların bir sonucu. Benim ‘uydurduğum’, ‘çarpıttığım’ bir durum değil.

İkincisi de videoda da görünüyor jandarma alana gitmiş ve yardımlara el koyuyor. Bu teyitli bir bilgi, bir gazeteci olarak bu haberi kamuoyuna duyurmak benim görevim.

Buraya gelmeden önce, dezenformasyon suçunun oluşma koşullarına baktım, ‘Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır’ diyor.

Paylaşımım sonrasında kimse bir yere saldırmadı, kamu düzeni bozulmadı… İddia edilen suçun koşulunun oluşmadığı ortada. Burada bir yalan yok, çarpıtma yok, habercilik açısından gerçeğin kamuya anlatılması var üstelik videosu olan kanıtlı bir şekilde.

Ben bu saatte burada olmak yerine haber toplantısında olmayı isterdim. Benim de sizin de zamanınıza yazık. Hakkımdaki iddiaların gerçek dışı olduğunu beyan eder beraatimi isterim.”

Dezenformasyon dosyasında olmaması gereken bilgiler

Kepenek’in ardından avukat Deniz Yazgan Şenay söz aldı. “İade edilmesi gereken bir iddianame ile karşı karşıyayız.” dedi. Yazgan-Şenay, araştırmayı kolluğun açık kaynak raporuyla yaptığını, bunun da yetki aşımı olduğunu ifade etti. “Oysa soruşturmayı kolluk değil savcılık başlatır. Savcılık emri olmadan kolluk kendiliğinden işlem başlatamaz” dedi.

Kolluğun soruşturma dosyasına Kepenek’in Şubat 2021’den Ocak 2023’e kadar tüm karayolları ulaşım dökümünü, habere gittiği fotoğrafları, adresler ve aile bilgilerini, işe giriş çıkış kayıtlarını koyduğunu, bu araştırmanın da kişisel verilerin ihlali olduğunu ekledi. Soruşturma dosyasının ‘bir kanı oluşturmaya yönelik’ olduğundan bahsetti.

217/A bağlamında ise “Kepenek’in paylaşımı herhangi bir tehlike oluşturmuş değil. Halen erişilebilir olan paylaşım 200 retweet almış. 200 paylaşımla kamu barışının bozulamayacağı açık” dedi.

Yazgan-Şenay ayrıca, 15 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle AFAD’a el koyma yetkisi verildiğinden bahsetti. AFAD’ın yardımlara el koyarak sevk etme ve dağıtma yetkisini sahip olduğunu anlattı.

“Müvekkilimin paylaşımı haber niteliği ve değeri taşıyor” diyerek savunmasını sonlandırdı.

Avukatlar aynı gün çıkan haberleri dosyaya sundu

Fatih Aydın ise aynı gün Pazarcık’ta AFAD’ın yardımlara el koymasıyla ilgili ulusal medyaya yansıyan haberleri ve tanıklıkları sundu. Benzer suçlama ve konularda mahkeme kararlarından örnekler verdi.

“Savcı ‘böyle bir olay yoktur, ülkeyi galeyana getirmek için böyle bir tweet attı’ diyor, ancak haberler çok farklı yönde” dedi.

Veysel Ok ise “Burada manipülasyon var” diyerek kolluğu suçladı, polisin yetkisini aştığını söyledi.

Ok, “Polis iki noktada yetkisini aşıyor. İlki AYM kararı. Polis, sırf suç şüphesi var diye kişinin sosyal medya hesaplarında araştırma yapıp savcının önüne koyamaz. Polisler suç delili bulmak için kişinin sosyal medya hesaplarına gidip araştırma yapamaz. Bir gazetecinin yazdığı şeyin suç olup olmadığına polis karar veremez. Bilginin doğru olup olmadığına gazetecinin kendisi, meslek örgütleri karar verir” diye konuştu.

Bir sonraki duruşma 24 Şubat’ta.

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…