Dayanışma: Açık Radyo açık kalsın!

0 Shares
0
0

RTÜK tarafından karasal yayını kesilen Açık Radyo ile dayanışmak için dün geniş bir katılımla basın açıklaması düzenlendi.

Radyo, dün saat 13:00’te Ömer Madra’nın konuşması ile yayın hayatına veda etti. Tüm dinleyicilerine ve destekçilerine teşekkür ederken Madra, “Açık Radyo kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık kalacaktır” dedi.

Akşamüstü saatlerinde ise radyo binasının önünde basın açıklaması yapıldı.

Metin şöyleydi:

Açık Radyo Açık Kalsın!

Açık Radyo’nun karasal yayını bugün (16 Ekim 2024 Perşembe) saat 13:00 itibariyle kesildi.

Açık Radyo 29 yıl 11 aydır FM bandında, ayrıca 22 yıl 11 aydır da internet üzerinden Türkiye’ye ve dünyaya yayın yaptı. Bu niteliğiyle, eşine dünyada da ender rastlanan köklü bir kurumdur.

RTÜK’ün basın özgürlüğünü çiğneyerek verdiği lisans iptali kararından tam bir gün sonra İzmir Basın Kampı’nda Basın Özgürlüğü Ödülü’ne layık görülen ve böylelikle 29 yılda ulusal ve uluslararası alanda 69’uncu ödülünü alan Açık Radyo, bugüne dek, tamamı gönüllü 1.416 programcısıyla 1.219 farklı program üretti, ve bu programlardan türetilen 29 kitap yayınladı. Her yıl bir kitap! 30 yıl boyunca Türkiye’den ve dünyadan yaklaşık 26 bin aktivist, yazar, düşünür güzide konuk ağırlandı.

Açık Radyo Kamusal Parklar, Ormanlar Gibi Bir Müşterektir

Açık Radyo dendiğinde akla, bir başka mecrada hakettiğini bulamamış bir hüzünlü şarkı; radyo tiyatrosundan aklınıza kazınan müthiş bir tirad; edebiyatın görünür kıldığı bir büyük hikâye; insanlığın renk ve titreşimlerini sesle çepeçevre kuşatan bir mecra gelir.

Açık Radyo dendiğinde akla, milyonlarca insanın Londra’da başlatıp Ankara’da devam ettirdiği bir barış çığlığı; Yırca’da, Cerattepe’de, Akbelen’de ağaçlarına var güçleriyle sarılarak sahip çıkan köylü kadınlar ya da lise önlerinden meydanlara taşarak, fosil yakıt şirketlerinin boyunduruğunda canlılar âlemini yokoluşa sürükleyen resmî iklim politikalarını protesto eden gençler gelir.

Açık Radyo dendiğinde akla, ekoloji mücadelesinin, sosyal dayanışmanın, hak mücadelelerinin seslerine daima kürsü ve megafon olan sakin ama kararlı bir radyo istasyonu gelir.

Açık Radyo Kamusal Faydanın Sesidir

Açık Radyo’nun sesi kamusal faydanın sesidir. Açık Radyo kurulduğu günden bu yana herhangi bir kişi ya da grubun çıkarını gözetmeksizin “kamu yararına” yayın yapmıştır. Gücünü ve dirayetini buradan alır. Açık Radyo Türkiye ve dünya kamuoyunda, gerek siyasette gerekse kültür, sanat ve edebiyat alanlarında ne tartışılıyorsa bunu itidal ve sağduyu ile ve fakat eksiksiz konuşmayı kendine görev bilir.

RTÜK kararıyla Açık Radyo’nun “karasal yayın lisansının” iptal edilmesi hangi teknik ya da bürokratik gerekçeye dayandırılıyor olursa olsun, kesinlikle kamunun sesini kısma girişimidir. Tarihe öyle geçecek ve daima öyle hatırlanacaktır.

Şimdi Ne Olacak?

Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptaliyle birlikte, FM yayına bağlı sürdürülen eş zamanlı internet yayını da sona erdi. Ancak karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması anlamına gelmiyor. Radyonun yayıncı olarak başvurma hakkı olan farklı lisans biçimleri mevcut ve bunlardan biri ile yayının sürdürülmesi planlanıyor. Ayrıca karara karşı yürütmenin durdurulması istemli dava açılmış olup, hukuki süreçler halen devam etmektedir.

Açık Radyo İçin Ses Çıkar

Toplumumuz giderek sayıları artan şiddet sarmallarıyla dörtbir yandan kuşatılmışken birbirimizi dinlemek, ortak bir gelecek hayal edip onu hep birlikte kurmaktan başka çaremiz yok.

Dinleyicilerimizi, destekçilerimizi ve kamuoyunu Açık Radyo için, özgür yayıncılık ve özgür habercilik için bir kez daha ama bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz.

Bulunduğunuz her yerde radyonuzun sesi olun ve her yerde yüksek sesle söyleyin lûtfen: Açık Radyo açık kalmalı!


Açık Radyo, 13 Kasım 1995 tarihinde İstanbul ve çevresine yayın yapmak amacıyla yayın hayatına başlamış olan bölgesel, bağımsız ve kâr amacı gütmeyen bir radyo istasyonu.

Programlarının %99’unu gönüllü programcıların hazırlayıp sunduğu bir topluluk radyosu. Türkiye’de ve dünyada iklim yıkımı konusunu kamuoyu gündemine getiren ve sürekli orada tutan bir medya kuruluşu.

Açık Radyo, kendisini “popüler olmayan, sanat kaygısı taşıyan, farklı görüşlerin yer aldığı bir platform” olarak tanımlar. Kurulduğu tarihten bu yana sloganı “Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” olmuştur.

Açık Radyo’daki programların yaklaşık üçte birini oluşturan sözel programlar iklim değişikliği, ekoloji, ekonomi, sosyoloji, genel kültür, felsefe, sanat, tiyatro, edebiyat, şiir, dil, tarih, coğrafya, bilim, teknoloji, insan dışı türler, tarım, kentsel dönüşüm, mimari, tasarım, kadın ve çocuk, halk sağlığı, deprem, evrensel ve temel haklar ve özgürlükler gibi konulara odaklanır. 3 Temmuz 2024 tarihli Radyo ve Televizyon Üst Kurulu kararı ile Açık Radyo’nun karasal yayın lisansı iptal edilmiştir.


HUKUKİ SÜREÇ

Açık Radyo’nun 24 Nisan 2024 tarihinde yayınlanan “Açık Gazete” adlı programına, RTÜK tarafından 22.05.2024 tarihinde 5 gün program durdurma ve üst sınırdan para cezası verilmişti.

Üst Kurul kararındaki ifadeye göre; “… yayına katılan konuğun “…Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” şeklindeki ifadeleriyle ilgili olarak programcıların, bir düzeltme girişiminde bulunmamasının kamusal sorumluluk ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla bağdaşmadığı gibi toplumu kin ve düşmanlığa tahrik eden ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olduğu kanaatine varılmıştır.

Elektronik olarak gönderilen tebligatta, üst kurul karar metni açılmasına rağmen elektronik tebligat sisteminin yazılımsal bir hatasından dolayı kapatma günlerinin belirtildiği yazı açılamadı; dolayısıyla, haberdar olmamamız sebebiyle de karar uygulanamadı. Buna karşılık para cezası kararda yer aldığından, RTÜK’e ödeme için müracaat edildi ve ilk taksiti ödendi. Karara karşı da yasal süresi içinde yürütmeyi durdurma istemli dava açıldı.

Bilahare, sorunu fark ettiğimizde de RTÜK’e bu teknik meseleyi izah eden bir yazı yazıp, kapama kararını uygulayabilmemiz için, yeni gün verilmesini talep ettik. Ancak RTÜK, anılan dilekçemize cevap vermeden, tebliğ edilen günlerde yayınları durdurmadığımız için 03.07.2024 tarihli kurul toplantısında yayın lisansının iptaline karar verdi.

Bu arada Ankara 21. İdare Mahkemesi, ceza kararına karşı açtığımız davada, idarenin savunması verilene kadar yürütmeyi durdurma kararı verdi. RTÜK, yürütmenin durdurulması kararına karşı bir üst mahkemeye itiraz etti. Bu itiraz, üst mahkeme tarafından reddedildi. Böylece, ceza kararıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı olduğu için RTÜK, lisans iptal kararını tebliğ etmedi.

Ancak, 08.10.2024 tarihinde 21. İdare Mahkemesi, dosyayı yeniden değerlendirdi ve bu kere (daha evvel üst mahkeme tarafından onaylanmış olmasına rağmen) yürütmenin durdurulması talebini reddettiğini tarafımıza tebliğ etti. Açık Radyo olarak yürütmenin durdurulması talebinin reddine dair karara karşı üst mahkemeye itiraz ettik. Ancak RTÜK, üst mahkemeye itiraz aşamasını beklemeden, daha evvel aldığı 03.07.2024 tarihli lisans iptal kararını 11.10.2024 tarihinde tarafımıza tebliğ etti. Ve karasal yayın lisansımız iptal oldu. Karara karşı yürütmenin durdurulması istemli dava açıldı. Her iki dava için de sonucu bekliyoruz.

Şimdi radyo kapanacak mı?

Açık Radyo’nun karasal yayın lisansı iptal edildi. Dolayısıyla FM bandında resmi yayıncı statümüzü kaybettik. FM yayına bağlı sürdürdüğümüz eş zamanlı internet yayını da FM yayını ile birlikte sona erecek. Zira halihazırdaki internet yayınımız tamamen karasal (FM) lisansımıza bağlıydı. Fakat karasal yayın lisansının iptali, radyonun kapanması manasına gelmiyor. Yayıncı olarak başvurma hakkımızın olduğu farklı lisans biçimleri var. Bunlardan birisi ile yayınımızı karasal ortamda olmasa bile sürdürmeyi umuyoruz. Ayrıca, yukarıda ifade ettiğimiz gibi, hukuki süreçler halen devam ediyor; en kısa zamanda hukuka aykırı olduğunu düşündüğümüz kararların yargısal süreçte de hukuka aykırılıklarının tespit edileceğini düşünüyoruz.

Şimdi internetten mi yayın yapacaksınız? Spesifik olarak, Youtube’tan mı yayın yapacaksınız? Hangi platformdan devam edeceksiniz?

Günümüzde dijital alanda, birçok farklı mecradan yayın yapmak mümkün; hepsinin kendi içinde olumlu ve olumsuz tarafları bulunuyor. Bunları teknik olarak değerlendiriyoruz. Ancak, yasal olarak internet yayıncılığı için de lisans alınması gerekiyor. Bunları da değerlendiriyoruz; en kısa sürede izin süreçleri için de yasal başvuruları yapacağız.

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…