Toplumsal muhalefetten “yeni çözüm süreci” açıklamaları

0 Shares
0
0

2013 yılında başlayıp 2015 yılında sona eren çözüm süreci, Türkiye’ye her açıdan nefes aldırmış, halkın büyük çoğunluğunun desteğini almıştı. Devrimci sosyalistler de bu süreci desteklemiş, barıştan yana tutum almıştı.

Şimdi yeniden başlama ihtimali olan “yeni çözüm süreci”ne ilişkin toplumsal muhalefetin bazı kesimlerinden olumlu yaklaşımlar seslendirilmeye başlandı. Bu seslerin daha da gür çıkması, Kürt meselesinde barışı savunanların elini güçlendirecek, Kürt halkının onurlu ve eşit koşullarda bir barışa ve çözüme ulaşmasını sağlayacaktır.

Derlediğimiz açıklamalar şöyle:

Barış Vakfı: Gerçekçi olarak barışı istemenin, sözü barıştan yana kurmanın zamanı

Şimdi cesaretli, özgüvenli ve özverili olma zamanıdır. Ülkeye hukuku, adaleti barışı getirecek olan bir yolun döşenmesine katkı sunmak hepimizin, 85 milyonun görev ve sorumluğudur. Haklı kaygılarımızın ve çekincelerimizin pençesinde kalarak barışı kazanamayız. Barış fikrinin ve siyasal haklılığımızın gücüyle toplumdaki güvensizliğin aşılmasana katkı sunmalıyız.

Zorlukları ve engelleri aşmak ve diyaloğun müzakereye dönüşmesini kolaylaştırmak için atılacak ilk adım,  ülkeyi açık cezaevi durumundan çıkartmak; haksız, hukuksuz yere 25 yıla varan siyasi tecriti, hasta tutsaklar konusunu ve siyasetçilerle dolu cezaevlerini masaya yatırmak olabilir. Halkın iradesinin hiçe sayılması anlamına gelen belediyelere kayyum uygulamasından vazgeçilmesi de önemli bir adım olacaktır.

Barış isteyenler olarak bizler hepimiz, gelişmeleri dikkatle izleyerek, niyet okumadan ama yaşananların algı operasyonlarına dönüştürülmesine de izin vermeden, gerçekçi biçimde değerlendirerek “imkânsız” görüneni “mümkün” kılmanın peşine düşeceğiz.  

Emek Partisi: Demokratik çözüm ve barış için mücadeleyi yükseltelim

Partimiz açısından, Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı’nı (UKKTH) kayıtsız koşulsuz savunma ilkesi, tam hak eşitliği açısından temel bir ilkedir.

Güncel tartışmalar açısından bakıldığında ise, iktidarın Hakkâri’de atadığı kayyumdan geri adım atması, HDP eski eş genel başkanları ve belediye başkanlarının da aralarında bulunduğu binlerce tutuklunun serbest bırakılması başlıca koşullar arasındadır.

İçeride ve dışarıda operasyonların son bulması da bu koşullardan biridir. Bir yandan baskı ve operasyonları sürdürürken, diğer yandan barışı Cumhur İttifakı’nın lütfuna bağlı olarak santim santim verilecek bir şey gibi sunmak kabul edilemez. Demokratik bir ülkede barışın hâkim kılınması için anadilde eğitim, temel anayasal hakların eşitlikler ve siyasi özgürlükleri kapsayacak bir biçimde yapılması da zorunluluktur.

Kürt sorununun tam hak eşitliğine dayalı çözümü ancak, halkların, işçi ve emekçilerin mücadelesi ile sağlanabilir. Emperyalistlerin bölgedeki planlarının boşa çıkarılması, ülkede demokratikleştirilmesi için tüm işçi emekçileri mücadeleye çağırıyoruz.

Demokrasi İçin Birlik – DİB: Onurlu ve adil bir barış için demokrasi güçleri inisiyatif almalı

AKP- MHP bloğunun, halkların barış umuduyla oynayarak varlığını korumak ve sürdürmek için yaptığı hamleyi boşa çıkarmak ancak, bu ülkenin demokrasi güçlerinin, demokrasiden yana kurum ve partilerin Kürt sorunun adil demokratik çözümünü ve barış hakkını yükseltmesi ve bunun için mücadele etmesiyle mümkün. Ortaya atılan iç cephe hamlesine karşı, sürece halkın çıkarları doğrultusunda ve iktidarı alaşağı etmek için müdahale edilmesi ancak demokrasi güçlerinin birliği ile sağlanabilir.

Demokrasi için Birlik olarak bütün demokrasi güçlerini, emek barış ve demokrasi cephesini oluşturmak, barış talebini yükseltmek, sürecin etkin bir takipçisi olmak üzere mücadeleye çağırıyoruz. Temel kuruluş hedeflerimizden biri olan adil ve onurlu barış için her türlü çabayı göstereceğiz.

Enternasyonal Dayanışma: Kürt sorununda çözüm ve barış istiyoruz!

2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinin bitirilmesinin ardından, Kürtlerle savaş şiddetli bir şekilde yeniden başlamıştı. Oysa savaş politikaları Kürt sorununu hiçbir zaman yok etmedi. Kürt halkı örgütlenmeye ve hakları, özgürlükleri için mücadeleye devam etti. Bugün gelinen noktada siyasi çözüm olmadan çıkış olmadığı görülüyor.

Biz de diyoruz ki:

  • Kürt halkının eşit görülmediği, Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden sorun bitmeli.
  • Savaş durmalı, silahlar susmalı.
  • Tutsak Kürt siyasetçiler serbest kalmalı.
  • Kürtlerle sadece Türkiye’de değil tüm bölgede barışçıl bir ilişki kurulmalı.
  • Kürtçe üzerindeki yasaklar ve baskılar bitmeli. Anadilde eğitim ve örgütlenme başta olmak üzere Kürtlerin tüm özgürlükleri tanınmalı.

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…