DEM Parti: Kent uzlaşısına operasyon çekenler iç barıştan nasıl bahsedebilir?

0 Shares
0
0

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, Ahmet Özer’in tutuklanmasını protesto etmek için geldiği Esenyurt’ta konuştu. Hatimoğulları, ‘Bugün artık kayyım rejimi Türkiye’nin Batı belediyelerine sirayet etmiştir’ ifadesini kullandı.

Hatimoğulları şunları söyledi:

“Biz bu kayyım rejimini çok iyi tanıyoruz. Bu kayyım rejimi Kürt seçmen başta olmak üzere demokrasiden yana olan herkese karşı uygulanmıştır.

Kayyım önce HDP belediyelerinde gerçekleşti. Kayyım rejimi hep birlikte karşı çıkmamız gereken bir rejimdir.

Bugün artık kayyım rejimi Türkiye’nin Batı belediyelerine sirayet etmiştir. Esenyurt demek Türkiye demektir.

Esenyurt’taki kent uzlaşısına tahammül etmeyen iktidar bir şafak operasyonuyla halkın iradesine darbe vurmaya çalışmıştır. Kayyım bir darbe rejimidir. Kayyım yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden almak demektir.

Kayyım rejimi antidemokratiktir, hukuksuzluktur. Kayyım rejimi demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almak demektir. Ahmet Özer başkana yapılan, Esenyurt halkının iradesine yapılmıştır.”

Hatimoğulları ve beraberindeki partililer açıklamanın ardından Esenyurt Meydanı’na geçti.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: Suç Kürt kimliği üzerinden yaratılıyor

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasının ardından, “Yaratılmak istenen suç Ahmet Özer’in Kürt kimliği üzerinden yaratılıyor” diyerek tepki gösterdi.

DEM Parti Sözcüsü Doğan, basın toplantısında şu açıklamaları yaptı:

“Yine bir şafak vakti kapılar kırılarak yapılan bir operasyon. Başka türlü yapılabilirdi tabii Ahmet Özer hakkında hukuka uygun bir soruşturma olsaydı.

Denilmek istenen şudur: Yüzde 49 ile seçilmiş olabilirsiniz ama biz ne yaparız önce algı sonra medya ve güya yargı eliyle bir siyasi operasyon yaparız ve sizi belediye başkanlığını yapamaz hale getiririz.

Verilmek istenen mesaj çok net: Siyaset medya yargı el ele operasyonlara devam ederiz.

Masumiyet karinesi çoktan tedavülden kalktı Türkiye’de. Bu irade gaspı kötülüktür yıkımdır talandır. Halk iradesini yok saymak demokrasiye olan güveni tamamen ortadan kaldırmak yok etmektir. Bu yüzden hep beraber ses çıkarmalı direnmeli, mücadele etmeliyiz.

Yaratılmak istenen suç Ahmet Özer’in Kürt kimliği üzerinden yaratılıyor.

Kayyım bir yöntem olarak sürdürülemez. Bu rejimle bu ülke yönetilemez. Bir yerde hukuksuzluk, eşitsizlik varsa bu kartopu büyür ve hayatınızın her alanına sirayet eder. Esenyurt halkının iradesi olan Ahmet Özer’i serbest bırakın. Kayyım uygulamasından geri dönün. Yasa bunun tersine el verirken aksi bir uygulamayı tercih etmek farklı bir siyasi tercihi içerir.”

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…