30 yıldır cezaevinde tutulan şair İlhan Sami Çomak hakkında tahliye kararı verildi. Çomak dün akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Gazeteci Ömer Sönmez, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları söyledi: “Cezaevi Kurulu, Çomak’ın tahliyesine karar verdi: İnfaz Hakimliği’nin onayı bekleniyor! İlhan Sami Çomak’ın vasisi İpek Özel ile telefonda görüştüm. Özel, İstanbul Silivri Cezaevi İdari Gözlem Kurulu’nun Çomak’ın tahliyesine karar verdiğini ancak bu kararın henüz İnfaz Hakimliği tarafından onaylanmadığını belirtti. Eğer İnfaz Hakimliği bu karara itiraz etmezse, Çomak 30 yıl 3 ay 6 günlük tutukluluk sürecinin ardından bugün özgürlüğüne kavuşacak.”
İnfaz hakimliğinin de tahliye kararını onaylaması sonrasında işlemleri tamamlanan Çomak, akşam saatlerinde Marmara Cezaevi’nden (eski adıyla Silivri Cezaevi) tahliye edildi.
Bir yıl önce salıverilmesi gerekiyordu, keyfi olarak engellendi
Silivri’deki Marmara 5 No’lu Kapalı Cezaevi’nde tutulan şair İlhan Sami Çomak’ın avukatları Hakan Bozyurt ve Cafer Çakmak, “5275 sayılı yasanın 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik hakkının kullandırılması” için 21 Ağustos’ta başvuru yapmıştı.
Hapishanenin İdare ve Gözlem Kurulu, 29 yıldır hapishanede olan ve koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az bir süre kalan Çomak’ın yaptığı denetimli serbestlik başvurusunu reddetmişti. Çomak’la ilgili İdare ve Gözlem Kurulu’nun gerekçeli kararında Çomak’ın ‘iyi halli’ olmadığı, ‘suça yönelik farkındalığının oluşmadığı’ öne sürülmüştü.
Çomak ve avukatları, karara karşı 1 Eylül’de Silivri İnfaz Hakimliği’ne itiraz etmişti. 30 yıldır mahpus olan Çomak’ın koşullu salıverilme tarihi 21 Ağustos 2024’tu.
İdare ve Gözlem Kurulu, insanların daha fazla hapis yatmasına neden oluyor
Pek çok insan, İlhan Sami Çomak’ın ‘ıslah’ olmadığı yönünde karar alınca, İdare ve Gözlem Kurulu’ndan haberdar oldu. Oysa kurul 4 yıldır çok sayıda mahpus hakkında benzer kararlar alarak infazlarını yakıyor.
İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Ercan Yılmaz, İnfaz Kanunu’nda Aralık 2020’de değişiklik yapıldığını belirterek, “Daha öncesinde şöyle bir uygulama vardı. Adli suçlular, alınmış olan hapis cezasının üçte ikisini yattıktan sonra, son bir yıl denetimli serbestlikle tahliye oluyordu.
Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yargılananlar veya adli mahpusların bir kısmı, uyuşturucu ticareti, insan öldürme suçlarında bu oran dörtte üç. Yani almış olduğunuz hapis cezasının dörtte üçü bittikten sonra son bir yılda denetimli serbestlik ve koşullu salıvermeden serbest bırakılırlardı.
Bu kanunda 29 Aralık 2020 tarihinde bir değişiklik yapıldı ve iyi hal değerlendirmesinin bir kurul tarafından yapılacağı söylendi. Bu kurul, hapishanede görevli olan memurlardan ve cumhuriyet başsavcısından ya da başsavcının görevlendirdiği bir savcıdan oluşuyor” dedi.
Yılmaz, söz konusu kurulun tahliyesi gelen mahpuslara bazı sorular sorduğunu, hapishanede geçirdikleri sürede iyi halli olup olmadıklarına ve ‘ıslah’ edilip edilmediklerine karar verdiğini söyledi.
Bu yasa tasarısı ortaya atıldığı zaman yüksek sesle itiraz ettiklerini ifade eden Yılmaz, “Çünkü Türkiye’de bu tarz kurulların nasıl çalıştığını biliyoruz. Mahpusların yıllar önce işledikleri ve cezalandırıldıkları fiillerle eş tutulup, hapishanede tutulma sürelerinin uzatılabileceği endişesini taşıyorduk ki bugün haklı olduğumuz ortaya çıktı” diye konuştu.
Kanunda değişikliğin üzerinden yaklaşık 4 yıl geçti. Yılmaz, bu uygulamayla birlikte, şu ana kadar infaz süreleri uzatılan 476 mahpus tespit ettiklerini söyledi. Yılmaz, “Tabi bunların içerisinde 2 defa, 3 defa, 4 defa infazı uzatılanlar var. Mesela 30 yılı dolmuş, hatta 32. yılın içerisinde olan mahpuslar var” diyerek uygulamayı eleştirdi.