Trans kadın mültecilerin payına düşen: Taciz, sömürü, şiddet, işsizlik…

0 Shares
0
0

Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der), İzmir’de yaşayan Suriyeli trans kadınlarla görüşerek rapor hazırladı. “Boşluk ve Düzensizlik Arasında” başlığıyla yayınlanan rapor, Suriyeli mülteci trans kadınların İzmir’deki durumunu ortaya koyuyor.

Mülteci-Der’in yeni raporuna göre, İzmir’de yaşayan Suriyeli trans kadın mülteciler iş bulamıyor, iş bulduğunda sömürü ve tacizle karşılaşıyor, şiddet yoğun, adalete inanç kalmadı ve hayal kırıklığı yaygın…

Kaos GL‘den Yıldız Tar’ın derlediği habere göre, derneğin 27 Haziran’daki odak grup görüşmesine dayanarak hazırladığı raporda, Suriyeli mülteci trans kadınların Türkiye’deki hayata uyum sağlama noktasında hem mülteci hem de trans kadın olmaları nedeniyle çok sayıda engelle karşı karşıya kaldığı aktarılıyor.

Raporda öne çıkan sorunlar arasında dil bariyeri, hukuki bilgi eksikliği, sosyal entegrasyon, istihdamda ayrımcılık, şiddet, yasal ve bürokratik zorluklar, ekonomik sömürü, güvenlik endişeleri ve psikolojik zorlanma yer alıyor.

“Hem işverenlerden hem de çalışma arkadaşlarından taciz”

Ayrımcılık nedeniyle istikrarlı ve kalifiye bir iş bulmanın neredeyse imkânsız olduğunu vurgulayan raporda, Suriyeli mülteci trans kadınların iş hayatında yaşadıkları şöyle özetleniyor:

“Birçoğu hem işverenlerden hem de çalışma arkadaşlarından gelen taciz ve önyargı nedeniyle işlerini bırakmak zorunda kaldıklarını bildirdi. Bir katılımcı, daha önce devlete ait fabrikalarda çalıştığını ancak sürekli ayrımcılığa maruz kaldığı için işi bırakmak zorunda kaldığını paylaştı. Bu istihdam güvencesizliğine yasal istihdam seçeneklerini sınırlayan ve daha fazla sömürüye yol açan geçici koruma statüsü de eklenince, katılımcıların istikrarlı bir istihdama erişememeleri veya işgücü piyasasına girmeye çalıştıklarında sıklıkla ayrımcılıkla karşılaşmaları nedeniyle Türkiye’de sürdürülebilir bir hayat kurmalarının daha da güçleştiği anlaşıldı.”

“Mağdurların adalete dair pek bir umudu kalmadı”

Raporda öne çıkan başlıklardan bir diğeri ise ayrımcılık ve şiddet. Mülteci-Der’in görüştüğü kadınlar, tekrarlanan şiddet eylemlerine dikkat çekiyor:

“Bu ayrımcı muamele; tekrarlanan şiddet eylemlerine yol açmış, sonucunda fiziksel olarak zarar gördükleri evlerine yönelik saldırılar gerçekleşmiş, olaylar yetkililere bildirilmiş olsa da hukuki süreç yavaş ve etkisiz olduğundan mağdurların adalete dair pek umudu kalmamıştır. Bu güvensizlik duygusu, hem devletin hem de toplumun bazı kesimlerinin onların varlığına düşman olduğu bilgisi ile daha da artmıştır. Sürekli ayrımcılığın psikolojik bedelinin çok ağır olduğu, toplum içinde göze çarpmamak için saçlarını ve sakallarını uzatmak zorunda kaldıkları, bu durumun onlara hem fiziksel hem de duygusal sıkıntılar yaşattığı katılımcılar tarafından dile getirilmiştir.”

Mülteci-Der’den acil çağrı

Raporun sonuç bölümünde Mülteci-Der, acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayarak şu çağrıyı yapıyor:

“İzmir’deki Suriyeli trans kadın mültecilerin durumu, ülkenin mülteci politikası ve koruma sistemlerindeki derin kusurları ortaya koymaktadır. Gerekli değişiklikler yapılmazsa, bu dezavantajlı grup yasal belirsizlik, ekonomik sömürü ve sosyal dışlanmadan mustarip olmaya devam edecektir. Trans kadın mültecilere hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda hak ettikleri koruma ve fırsatların sağlanması için acilen harekete geçilmesi gerekmektedir.”

Rapora ulaşmak için tıklayın.

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…