CHP’li ırkçı Bolu Belediye başkanı Tanju Özcan, göçmenlere yönelik ırkçı uygulamalarının hukuksuz olduğunu, onlara “gidin” mesajı verme amacı taşıdığını itiraf etti.
Daha önceki yıllarda Sığınmacı Hakları Platformu başta olmak üzere birçok insan hakları aktivisti Özcan hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Bunlardan sonuç çıkmamıştı. Şimdi ise Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Tanju Özcan: Suriyelilerin ruhsatlarını hukuksuz şekilde iptal ettim, baktım yargıya gitmiyorlar sularına 10 kat zam yaptım
Fatih Altaylı’nın YouTube programına konuk olan CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Suriyelilere ilişki politikalarının hukuksuz olduğunu itiraf etti.
Özcan şunları söyledi: “Yeterince yardım alıyorlar devletten, Bolu Belediyesi bütçesinden tek kuruş yardım yapmayacağım dedim. Tabelaları bir gecede kaldırdım, ruhsatlarını da hukuksuz bir şekilde iptal ettim. Tabi o zamanki güçle, dalgayla dava da açamadılar. Şu an Bolu’da bir tane Arapça tabela yok.
İdari yargıya gitselerdi belki kazanırlardı ama siyasette en güçlü olduğunuz zaman yeni seçildiğiniz zamandır. Bir şok dalgası yarattı, anlayamadılar ne olduğunu. Sonra baktım yeterince gidiş yok. Kendim hukukçuyum; nikah ücretlerine, sularına 10 kat zam yaptım. Bu da yasal değildi. Bunun da idare mahkemesine giderse döneceğini biliyordum. Tarife yürürlüğe girmeden de döndü zaten.”
Tanju Özcan’a soruşturma açıldı
Adalet Bakanı Tunç, Özcan’a soruşturma açıldığını duyurdu. Bakan Yılmaz Tunç sosyal medya hesabından “Bolu Belediye Başkanı hakkında ülkemizdeki Suriyelilerle ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştır” dedi.
Daha önce Sığınmacı Hakları Platformu aynı konuda suç duyurusunda bulunmuştu
Sığınmacı Hakları Platformu, göçmenlere karşı ırkçı uygulamalarda bulunan, ırkçı saldırıları kışkırtan ve teşvik eden Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında, 2022 yılı Şubat ayında suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak suç duyurusu hakkında savcılık takipsizlik kararı vermişti.
İstanbul’da suç duyurusu yapılmıştı
Sığınmacı Hakları Platformu aktivistleri önce Çağlayan Adliyesi’ne giderek, Bolu Savcılığı’na iletilmek üzere suç duyurularında bulunmuştu. Ardından adliye önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Avukat Gülden Sönmez, Tanju Özcan’ın işlediği birden fazla suçun yasalarda karşılığını açıklayarak, suç duyurularının içeriğini anlattı.
Ardından yapılan basın açıklamasını Yıldız Önen Türkçe ve Taha El Gazi Arapça olarak okudu.
Sığınmacı Hakları Platformu’nun basın açıklaması metni şöyleydi:
Bolu belediye Başkanı Tanju Özcan nefret ve ayrımcılık suçlarından yargılanmalıdır.
Suriye’de 2011 yılında başlayan savaşta, bugüne kadar 600.000’e yakın sivil katledildi. Altı milyondan fazla Suriyeli ülke içinde yerlerinden edilirken, 5 milyondan fazlası da güvenlik endişesi ile ülke dışına göç̧ etti. Suriye’deki hak ihlalleri ve işlenen suçlarla ilgili BM İnsan Hakları Soruşturma Komisyonu (UN Human Rights Council’s Commission of Inguiry) bugüne kadar çok sayıda rapor ve basın açıklaması yayımladı. Öte yandan Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Human Rights Watch gibi uluslararası insan hakları örgütleri ile Syrian Network for Human Rights (SNHR) ve Syrian Observatory for Human Rights (SOHR) gibi Suriyeli insan hakları örgütleri de yayınladıkları bilgi, belge ve raporlarla Suriye’de işlenen savaş̧ suçlarını ortaya koydular.
Suriye rejimi kullanılması yasak silahlar kullandı; misket bombası veya petrol varillerinin ve yemek kazanlarının içine 1.000 kilograma kadar cam parçaları, çiviler ve patlayıcılar doldurularak elde edilen varil bombaları, rejim tarafından sivil halkın yoğunluklu olarak bulunduğu okul, hastane, pazar yeri gibi yerlere atıldı. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporlarında, 2012-2015 yılları arasında rejimin 5.150 varil bombasıyla 12.179 kişiyi öldürdüğü ve ölenlerin %96’sını sivillerin oluşturduğu bildirildi.
Suriye’deki en önemli ihlallerden birini ortadan kaybetme veya insan kaçırma suçları oluşturuyor. Uluslararası kuruluşların rakamlarına göre, Suriye’de 95.056 kişi kayıp. 18 Ocak 2014’te, Suriye’de 13 yıl boyunca olay yeri uzmanı olarak adli suç vakalarının fotoğraflarını çeken “Sezar” kod adlı askerî polisin 11.000 kişiye ait 55.000 fotoğrafı , “zorla kaybedilen” kişilerin akıbetiyle ilgili en çarpıcı delillerden biri oldu. Uzmanlar tarafından yapılan incelemeler neticesinde aralarında kadın ve çocukların da olduğu 11.000 kişinin sistematik işkence, aç bırakma gibi yöntemlerle öldürüldükleri tespit edildi.
Suriye’de, BM organları ve sivil toplum örgütleri tarafından kadınlara yönelik şiddet ve istismarın bir savaş̧ silahı olarak kullanıldığı rapor edildi. Suriye’de muhalif olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan kadınların ve kız çocuklarının erkek akrabaları, onların gözleri önünde öldürüldü; çok sayıda kadın ve kız çocuğu da tecavüz edildikten hemen sonra katledildi. Bunlar ve daha birçok savaş̧ suçu ve insanlığa karşı suç̧ tarifine giren suçlar Suriye savaşı sırasında işlendi.
Suriyeliler tüm bu korkunç savaş koşullarından hayatta kalma ve korunabilme adına, çevre ülkelere sığındılar. Lübnan, Ürdün, Türkiye’ye sığınanlar olduğu gibi birçok Avrupa ülkesine de sığınanlar oldu.
Sığınma hakkı temel yaşam ve insan haklarındandır. İnsancıl hukuk mevzuatı, bir savaş ve çatışmanın tarafı olsun olmasın, tüm devletlere sığınmacıların mültecilerin yaşamlarının korunması sorumluluğunu verir.
Sığınmacıların hakları; 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi, 1967 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin New York Protokolü ve Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu başta olmak üzere, gerek uluslararası hukuk kurallarıyla, gerekse iç hukuk mevzuatıyla korunmaktadır. Suriyeli sığınmacılar, hukukun temel ilkeleri ve mevcut normları ile yasal olarak koruma altında olmalarına rağmen, özellikle sosyal medya üzerinden sürekli olarak saldırıya ve nefret söylemlerine maruz bırakılmaktadır.
Bolu Belediye başkanı Tanju Özcan’ın söz ve eylemleri, insan hakları ihlali, ayrımcılık ve nefret temelli suçların odağı haline gelmiş, bu kişi gerek evrensel hukukun ve gerekse de yürürlükteki hukukun hükümlerini çiğneyerek çok sayıda ve çok boyutlu suçu alenen işlemiştir. Adı geçen kişi, bu suçları kamu gücünü kullanma makamında olması ve söz konusu suçların önemli bölümünü basın ve yayın yoluyla işlemesi, hak ihlallerinin etkisini ve tahribatını artırmaktadır. Halkın bir bölümünü kin ve düşmanlığın hedefi haline getiren bu suçlara karşı hukukun gereklerinin gecikmeksizin uygulanması, adaleti ve toplumsal barışı yargısal temelde korumanın da bir gereğidir.
Duyurusunu gerçekleştirdiğimiz suçlar:
Nefret ve Ayrımcılık (TCK m.122)
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma (TCK m.123)
Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama (TCK m.216)
Görevi Kötüye Kullanma (TCK m.257)
Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi (TCK m.113)
İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali (TCK m.117)
Savcılıkça re’sen tespit edilecek diğer suçlar
Tanju Özcan hakkında 2 Şubat Çarşamba günü bireysel suç duyurularımızı adli makamlara teslim ettiğimizi kamuoyuna duyururuz. Suç duyurusu metni ektedir, İsteyen tüm yurttaşlarımız, ekli dilekçeyi imzalamak ve adli makamlara iletmek suretiyle bireysel suç duyurusunda bulunabilirler.
Sığınmacı Hakları Platformu
2 Şubat 2022