“Biz barıştan yanayız, Kürt sorunu çözülsün istiyoruz”
Adana’da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, sürece dair değerlendirmelerde bulundu. Kayyım atamaları ve iktidarın baskısının arttığını söyleyen Hatimoğulları, “Biz barıştan yanayız. Kürt sorunu çözülsün istiyoruz. Türkiye’nin iç barışını sağlaması için elimizden gelen ne varsa fazlasıyla yapmaya hazırız. İmralı’da Öcalan da bunu söylüyor. Dışarıda biz DEM Parti olarak bunu söylüyoruz.
Bir müzakere ve diyalog partisi olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bir yandan havuç, bir yandan sopa gösterilerek barış sağlanamaz. Kayyum atanarak, gazeteciler tutuklanarak, muhalif kesime baskılar yapılarak barışı ve demokratikleşmeyi bu ülkede tesis edemeyiz” dedi.
Tülay Hatimoğulları, şöyle devam etti: “Asla başımızı öne eğdiren bir barışın olmayacağını halkımıza söylüyoruz. Burada da devlete ve devlet aklına ve iktidara seslenmek istiyoruz; Barışın umutlarını yok etmeyin. Barış adımlarının somut olarak atılmasını istiyoruz. Bu konuda icra makamı olarak hükümetin somut adım atması, güven oluşturan ve güven artıracak adımlar atmasını önemsiyoruz.”
Öcalan tarihi bir çağrıya hazırlanıyor
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık Meclis Grup toplantısında İmralı görüşmelerine değindi. Bakırhan, ” Öcalan Kürt sorununun köklü ve kalıcı çözümü için demokratik bir Türkiye’nin inşası için önümüzdeki günlerde tarihi bir çağrıya hazırlanıyor” dedi.
Bakırhan grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakırhan,”İmralı ziyareti olacak mı?” sorusuna “Henüz netlik yok. Çağrıyı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, “Bir silah bırakma çağrısı mı olacak?” sorusuna şu cevabı verdi: “İçeriğini bilmiyorum, heyetlerden aldığımız bilgilere göre konuşuyorum. Muhtemelen bu çağrı içerisinde benzer şeyler olma ihtimali yüksek. Çok kısa bir süre içinde bir hazırlık var, bir çalışma var. 15 Şubat da olabilir sonrası da olabilir. Henüz bu konuda bir netlik yok çağrıyı bekliyoruz.”
Emekçilerin savaştan çıkarı yoktur
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Emek Meclisi üyesi Yılmaz Yıldırımcı, savaş politikalarının Türkiye’ye ekonomik maliyetini değerlendirdi. Demokratik Gelişim Enstitüsü’nün ‘Düşük Yoğunluklu 40 Yıllık Savaşın Türkiye’ye Ekonomik Maliyeti’ başlıklı raporunu referans gösteren Yılmaz Yıldırımcı, raporda 40 yıllık savaşın Türkiye ekonomisine maliyetinin 3 trilyon 865 milyar 358 milyon dolar olduğu söyledi.
Kürt sorununa demokratik bir çözüm sunamayan iktidarların ülkeye büyük bir ekonomik yük yüklediğini belirten Yılmaz Yıldırımcı, savaşın maliyetinin emekçilere yük olarak döndüğünü kaydetti.
“Türkiye’de temel bütçe dâhil hükümet politikalarının tamamı (eğitimden sağlığa, yatırımdan bütün emekçilere ayrılacak bütçeye kadar) savaşa göre düzenlendi. Dolayısıyla hiçbir emekçi sınıfın savaşta çıkarı yoktur” dedi.
Başlatılan tartışma süreci boyunca “barış” kelimesinin heyecan yarattığını belirten Yılmaz Yıldırımcı, “Bizi yoksullaştıran, açlık sınırının altında yaşamak zorunda bırakan bu savaşa karşı, demokratik kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri ve siyasi partiler olarak, Türkiye halklarının geleceğine ilişkin umudunu besleyen hepimiz var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Bütün toplum barışta kazanacaktır. Barışın kaybedeni olmaz. Toplumumuzu daha demokratik ve daha özgürlükçü bir çağa taşıma gayreti içinde olmamız gerekiyor” diye konuştu.
