İstanbul Barosu’nda olağanüstü kurultay: “Demokratik irademize sahip çıkıyoruz”

İstanbul Barosu olağanüstü kurultaya gitti. Kurultayda konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, “İktidarların sağladığı güce tapmayız, zulme ve baskıya boyun eğmeyiz, biat etmeyiz. Eğilmeyiz, bükülmeyiz çünkü gücümüzü erkten değil; haktan, halktan ve hukuktan alırız” dedi.

İstanbul Barosu, Başkan İbrahim Kaboğlu ile 10 yönetim kurulu üyesinin görevlerine son verilmesi ve seçim yapılması talebiyle dava açılmasının ardından Haliç Kongre Merkezinde olağanüstü kurultay düzenledi.

 Vesayeti kabullenen cübbesini ilikler

Salona “Bugün vesayeti kabullenen yarın cübbesini ilikler”, “Hukuk yoluyla demokrasi için mücadeleye devam” ve “Demokratik irademize sahip çıkıyoruz” yazılı pankartlar asıldı. Avukatlar, “Savunma susmadı, susmayacak” ve “Hak, hukuk, adalet” ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı.

Kurulun Divan Başkanlığına oy birliğiyle avukat Hasan Fehmi Demir seçildi.

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, tüm baskılara karşın salonu dolduran avukatlara ve ekim ayında rakip olarak yarıştığı baro başkan adaylarının verdiği desteğe teşekkür etti, “Seçimle gelen seçimle gider” dedi.

İstanbul Barosu’nun geçmişten bugüne kendisine yöneltilen hukuk dışı saldırıları her daim püskürttüklerini belirten Kaboğlu, “Siyasilerin sayısal çoğunlukla savunmayı bölme girişimleri sonuçsuz kalınca, yargı bileşenleri eliyle İstanbul Barosu üzerinde kurulmaya çalışılan vesayeti, İstanbul Barosu üyesi hiçbir avukat kabul etmez, etmedi de” diye konuştu.

Gücün değil, hakkaniyetin yanındayız

İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu’nun ardından konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, şunları söyledi:

“Biz hiç değişmedik çünkü gücün değil; hakkaniyetin yanındayız, dün neredeysek bugün de oradayız. Bulunduğumuz yer Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimleri, cumhuriyetin kurucu değerleridir. Bulunduğumuz yer laik, sosyal hukuk devleti ve insan hakları temelinde yükselen demokrasinin yanı başıdır. Bulunduğumuz yer haksızlık kimden gelirse gelsin ve kime dönük olursa olsun hiçbir ayrım gözetmeksizin mağdurun yanıdır; hakkın, hukukun ve adaletin yanıdır, insan onurunun yanıdır.”

Baroların bağımsızlığının, mahkemelerin bağımsızlığı kadar önemli olduğunu vurgulayan Erinç Sağkan, “Ülkenin en karanlık günlerinde, darbe dönemlerinde dahi hukuku, yargıyı, demokrasiyi ayaklar altına almak isteyenlere karşı kimse yokken biz vardık. İnsan hakları ihlal edilirken, kimse sesini çıkaramazken mağdurun kimliğine bakmaksızın, tehdidin büyüklüğüne aldırmaksızın biz vardık. Ormanlar, zeytinlikler talan edilirken kendilerini ülkemizin geleceği için siper eden köylülerin, çevre hakkı savunucularının yanında biz vardık. İş cinayetlerinde katledilenlerin hak mücadelesinde biz vardık” dedi.

Yazar

You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…