İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan protestolarda, çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan yüzlerce kişi gözaltına alınarak tutuklandı. Silivri Cezaevine gönderilen gençler, gönderdikleri mektuplarla umut ve direniş mesajları veriyor.
Evrensel‘in haberine göre Silivri Cezaevi’ne konulan 18 yaşındaki bir genç, kısa mesajında kararlılığını şöyle dile getirdi:
“Silivri soğuk falan değilmiş. En kısa sürede aranızdayım. Korkmayın, güzel günler göreceğiz.”
Dışarıdaki arkadaşlarına seslenen Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi bir başka tutuklu ise, “Tekrar aranıza katılmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Burada derslerime çalışmaya devam ediyorum. Ben güçlü duruyorum, siz de durun” ifadelerine yer verdi.
‘Mücadeleyi büyütmemiz dileğiyle’
Başka bir tutuklu öğrenci de, “Burada iyiyiz, gururluyuz. Dik duruşumuzu asla bozmuyoruz. Sizin dışarıda verdiğiniz mücadelenin farkındayız. Yalnız olmadığımızı biliyoruz. Güçlü kalın, mücadeleden vazgeçmeyin. Onlar gidecek, bu yaptıklarının cezasını çekecekler. Hayallerimizdeki dünyayı yaratacağız. Güzel günler çok yakın, mücadeleye devam” diyerek dayanışmanın önemini vurguladı.
Bir diğer tutuklu öğrenci ise mücadeleyi sokakta büyütme çağrısında bulunarak, “Biz tutuklandıktan sonra mücadeleyi bırakmadığınızı, boykotu sürdürdüğünüzü ve irade gasbına karşı kurtuluşun sandıkta değil, sokakta olduğunu haykırdığınızı öğrendim. Mücadeleyi büyütmeniz bize güç veriyor. En kısa zamanda bu mücadeleyi birlikte omuzlayacağımız günleri bekliyoruz. Biz özgürleşene kadar kampüslerde ve sokaklarımızda mücadelemizi büyütmemiz dileğiyle” ifadelerini kullandı.
İstanbul Barosu tutuklanan gençler için Silivri’deydi
İstanbul Barosu İmamoğlu’na destek protestoları nedeniyle Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumları’nda tutuklu bulunan öğrencileri ziyaret etti.
Ziyaret sonrası yapılan açıklamada, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyesi Kemal Aytaç, “Dışarıda uygulanan şiddet, baskı ve işkence cezaevlerinde de ne yazık ki sürdürülmekte. Hiç kuşkusuz bunu yapanların kimler olduğunu, kimlerin talimat verdiğini hepimiz biliyoruz. Bunun sorumlusu siyasi iktidardır, bugün ülkeyi yönetenlerdir. Bugün 70 civarında avukat arkadaşımızla 200’ü aşkın tutuklu insanlarımızı ziyaret ettik, onların ihtiyaçlarını, sıkıntılarını paylaştık, moral verdik, bayramlaştık. Bunu savunma adına yapıyoruz. Bunu İstanbul Barosu adına yapıyoruz. İstanbul Barosu avukatları olarak temel sözümüz şudur: Hiç kimseyi savunmasız bırakmayacağız” dedi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Avukat Ahmet Ergin de şunları söyledi:
“Bugün buraya bir tanıklık için geldik ve tanık olduğumuz şeyler korkunç. Bu bayramda ailelerinden ayrılan gençler, kadınlar, yurttaşlarımız maalesef insani koşulların, yasaların gerektirdiği koşulların yerine getirilmediği ortamda cezaevinde tutuluyorlar. Aradan neredeyse bir haftaya yakın zaman geçmesine rağmen hala hijyen malzemeleri, diş fırçasını bile edinemeyen gençlerle karşılaştık. Bir kısmına, başka suçlardan yargılanan kimselerin bulunduğu koğuşlarda temizlik yaptırılıyor. Bazıları mescit diye ayrılmış yerlerde gecenin sadece kısa bir süresinde yatıp uyuyabiliyorlar. Fiziki koşullar gerçekten hiç uygun değil. Ayrıca cezaevinde bir şiddetten bahsedemezsek de buraya kolundaki platini çıkmış, yüzü parçalanmış, kaburgası kırılmış halde gelen tutuklular var. Bunların da isimlerini not ettik. Kaburgası kırılmış halde gelen tutuklu yurttaşımız maalesef sırt üstü yatarak hastanede olması gerekirken hala koğuşta tutuluyor.
Terör savcıları 2911’i yani cezası 6 ayla 3 yıl arasında değişen bir suçlamayla gelenleri evrak üzerinden kolaylıkla tutuklamaya sevk edebildiler. Suç ceza hakimlikleri de adeta bir talimat gibi davranarak, sevke uygun kararlar verdiler. Sadece İstanbul’da 270’e yakın kişi tutuklandı, 100 civarında ev hapsi ve diğer adli kontrol tedbirleri var. Bu gençlerin bayram sonrasında vizeleri başlıyor, bu vizelerine katılmaları gerekiyor. Tutuklamayı gerektirecek herhangi bir suç işlemediler, demokratik haklarını kullandılar. Eğitim haklarının da elinden alınması doğru olmaz. Bir an önce itirazlar karara bağlanmalı ve tutuklanan bütün yurttaşlarımız serbest bırakılmalıdır. Burada baro olarak bütün hazırlıklarımızı yaptık, hukuken mücadelemizi sürdüreceğiz.”
