Göçmenlerin Gündemi (28 Mayıs – 3 Haziran)

0 Shares
0
0

28 Mayıs

Göç İdaresi, hastanelere başvuran düzensiz göçmenlerin kendilerine teslim edilmesini istedi

Göç İdaresi, yayınladığı bir genelge ile hastanelere başvuran düzensiz göçmenlerin, polis veya jandarma tarafından kendilerine teslim edilmesini istedi. Bu uygulama, düzensiz göçmenlerin acil durumlarda bile sağlık hizmeti alamamasına yol açacak. Ayrıca kimliği olan, oturma izni olan göçmenler bile, hastanelerde pek çok hukuk dışı uygulama ile karşılaşabilecekler. Haklarında kod uygulaması olan göçmenler apar topar sınır dışı edilebilecek.

29 Mayıs

Mohammed Nourtani‘nin katledilmesiyle ilgili dava öncesi basın açıklaması yapıldı

Zonguldak’ta kaçak işletilen maden ocağında yakılarak öldürülen Mohammed Nourtani‘nin davası öncesi, Zonguldak Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına; Sığınmacı Hakları Platformu üyeleri, insan hakları örgütleri, siyasi partiler, barolar katıldı.

30 Mayıs

Öldürülen Afganistanlı Mohammed Nourtani’nin davası başladı

Zonguldak’ta çalıştığı kaçak maden ocağında iş kazasında öldükten sonra ‘olay ortaya çıkarsa ocak kapanır’ gerekçesiyle maden ocağı sahipleri tarafından, kaçak maden ocağından bedeni çıkarılan ve yakılarak yok edilmeye çalışılan Afganistanlı göçmen işçi Mohammed Nourtani’nin davası Zonguldak’ta başladı.

Sığınmacı Hakları Platformundan Yıldız Önen, Taha Elgazi ve Ercüment Akdeniz davayı izlediler. Ayrıca İstanbul milletvekili Özgül Saki, siyasi partilerden, insan hakları örgütlerinden, barolardan çok sayıda yönetici ve üye davayı izledi.

Davanın bugünkü duruşmasında sanıkların sorguları yapıldı, bir sonraki duruşma 8 Temmuz’da yapılacak.

Davada 6 kişi müebbet hapis istemiyle yargılanıyor

Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 3’ü tutuklu 6 kişi yargılanıyor. Cinayetin adli tıp raporunda Nourtani’nin iç organlarının yandığı ve bazı organların bulunamadığına dikkat çekildi, iddianamede ise madencinin kaçak ocakta, vagon arasına sıkıştığı, ocak sahiplerinin de “olay ortaya çıkarsa ocak kapanır gerekçesiyle hareket ettikleri” ifade edildi. 6 şüpheli hakkında “İştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Tutuklu sanıklar Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu, Ahmet Aydın davaya SEBGİS aracılığı ile katıldılar. Tutuksuz sanıklar Eray Demirok, Sercan Kayabaş, Alaattin Çayırlı mahkemede hazır bulundular.

Patronlar “Ocak kaçak” deyip Nourtani’yi hastaneye götürmediler

Sanıkların mahkemede verdikleri ifadelere göre olay şöyle gelişti: Nourtani maden ocağında fenalaştı, muhtemelen iki vagon arasına sıkıştığı için yaralandı. Çalışan işçilerden Sercan ilk defa olayı gördü, Eray ve Alaattin’den yardım istedi. Nourtani ocak dışına taşındı, kalp masajı yapıldı, bu sırada yanlarına maden ocağının sahipleri Enver ve Hakan geldi. Daha sonra öldü denilerek cesetten kurtulma planları yapıldı.

Cesetten kurtulma konusunda Enver gömmeyi, Hakan yakmayı önerdi. Hakan’ın önerdiği ve planladığı şekilde Nourtani’nin cesedi ormanlık alanda Hakan’ın kuzeni Ahmet tarafından yakıldı.

Olay sırasında diğer kişilerin Nourtani’nin hastaneye götürülmesi yönündeki önerileri, ocak sahipleri Enver ve Hakan tarafından reddedildi. Çünkü kaçak bir ocak işletilmekteydi.

Bütün bu olanlar konusunda sanıklar mahkemede sürekli kendilerinin suçsuz, diğerlerinin suçlu olduğunu açıkladılar.

Alkol ve kuruyemişlerle kutlama yapmışlar

Avukat Bahattin Şeker, “dosyayı okursanız görürsünüz, üç şişe alkol almışlar, markaları dosyada var. Kuruyemişleri yemişler, olayı kutlamışlar!” diyerek sanıkların olay sonrası alkol aldıklarını ve sanki kutlama yaptıklarını açıkladı.

İnsanlığa karşı suçlar kapsamında kasten öldürüldü

Müşteki Avukatı Kerim Bahadır Şeker, Nourtani’nin insanlığa karşı suçlar kapsamında bilerek ve isteyerek; dini, ırkı gözetilerek kasten öldürüldüğünü savundu. Mahkemenin, bu dosyada emsal oluşturacak bir karar verip bu ülkede bütün insanların, din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin eşit olduğunu göstermesini istedi. Şeker ayrıca, tutuksuz sanık Alaattin Çayırlı’nın da tutuklanmasını talep etti.

8 Temmuz’a ertelendi

Savcı mütalaasının ardından mahkeme heyeti, Alaattin Çayırlı için yurt dışı yasağı kararı verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamına karar verdi. Baroların katılım talebi kabul edilmedi. Bir sonraki duruşma 8 Temmuz’a ertelendi.

Ne olmuştu?

10 Kasım 2023’te Kırat Mahallesi Koca Osman Sokak’tan geçenler, ormanda yanmış cesedi fark edip, ihbarda bulundu. Cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistanlı Vezir Mohammed Nourtani’ye ait olduğu belirlendi.

Otopside Nourtani’nin 9 Kasım’da öldüğü tespit edilirken, ailesinin 10 Kasım sabahı kayıp başvurusunda bulunduğu öğrenildi.

Nourtani’nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş (46), Enver Gideroğlu (34) ve Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın (52) tutuklandı. Ocak çalışanları Sercan Kayabaşı (28), Eray Demirok (22) ve kömür ticareti yapan Alaattin Çayırlı (46) adli kontrolle serbest bırakıldı. 6 şüpheli hakkında, ‘İştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle, Zonguldak 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

https://gocgunlugu.com/H-oldurulen-afganistanli-mohammed-nourtani-nin-davasi-basladi-283

31 Mayıs

Kod 87 konulan Muhammed Bersa zorla Suriye’ye gönderildi – Bahadır Kurbanoğlu

Muhammed Bersa, Konya’da ikamet eden ve ülkemize geldiği günden bu yana 7 yıldır süt mamulleri üretimi yapan bir fabrikada çalışan, çalışma izinli, sigortalı bir kardeşimiz. Mart ayı sonunda, önce 1 saatliğine emniyete çağırıldı, daha sonra Şanlıurfa GGM’ye götürüldü

Bersa, Suriye’de savaş başladığında zalim Esed güçleri saflarında askerlik yapmamak için firara kalkışmış, tutuklanarak diktatörlüğün işkenceleriyle ünlü Tedmür cezaevine konularak yaklaşık 1 yıl çeşitli işkencelere maruz kalmıştı.

Alzeimer olan babasına ve yaşlı annesine bakmaktan başka bir uğraşı olmayan M.Bersa’yı yakından tanıyan ve şehir dışına GGM’ye gönderilmemesi için gayret sarfeden kardeşlerinin tabiriyle iddiaya konu dosyası “bomboş”. Ama malum kod 87, nice hukuksuzluklara araç olmaya devam ediyor.

Muhammed Bersa şimdi Ş.Urfa GGM’deki kötü muamele, berbat şartlar yüzünden imza atmak zorunda kalıp Suriye’ye gönderilmiş. Kameraların ardındaki muamelelerle ilgili iddialar vahim ötesi. Bu bürokrasiden kim hesap soracak!

Bir insana “Esed rejiminin zindanlarında kaldım böyle muamele görmedim” dedirten koşulları kim oluşturdu, hesabı sorulmayacak mı? Bile isteye kötüleştirilen şartlar, 25 gün gelmeyen su, yüzü gözü şişen, hastalanan insanlar.

Kameraların olmadığı yerlerde dayakla, hakaretle imzalatılan belgeler; zorla otobüslere tıkmalar; avukatıyla görüşmek isteyenlere hakaretler. Hiç Şanlıurfa GGM’yi teftiş ettirdiğiniz oldu mu? Hakkındaki iddiaları soruşturacak mısınız? Her GGM böyle mi yoksa istisna mı?

1 Haziran

Mültecileri çöle sürmek için AB fonları kullanılıyor

İspanya’dan EL PAÍS ve Fransa’dan Le Monde gazeteleri, Kuzey Afrika ülkelerinin AB fonlarıyla göçmen ve mültecileri çöllere sürdüğünü, özellikle siyahları alıkoyduğunu yazdı.

Araştırmacı gazetecilik kuruluşu Lighthouse Reports, farklı ülkelerdeki medya organlarıyla iş birliği yaparak Kuzey Afrika’da göçmen ve mültecilerin alıkoyulmasını araştırdı. Lighthouse Reports’un bir yıla yakın süredir EL PAÍS, Der Spiegel, The Washington Post, Le Monde, IrpiMedia, Alman televizyon kanalı ARD, Fas gazetesi Enass ve Tunus internet gazetesi Inkyfada ile ortak yürüttüğü araştırmada; ”Fas, Moritanya ve Tunus’un göçmen ve mültecileri alıkoymak ve zorla yerlerinden etmek için Avrupa finansmanını kullandığı” ifade edildi.

https://www.evrensel.net/haber/519936/avrupa-gazeteleri-yazdi-multecileri-cole-surmek-icin-ab-fonlari-kullaniliyor

1 Haziran

Vahşet davası başladı: Afgan işçi yaralanınca tedavi edilmek yerine yakılarak öldürüldü, cesette sol böbrek bulunamadı! – Candan Yıldız T24

Göçmen işçiyi yakarken hem içki içmişler hem çerez yemişler! 

Zonguldak’ın merkez köyü Köroğlu’na yakın ormanlık alanda yanarak ölmüş bir cenaze bulundu. Tarih 10 Kasım 2023’tü… Cesedi bulunan kişi, kaçak kömür ocağında çalışan Afgan Mohammed Nourtani‘ydi…

Kaçak ocakta üç haftalık işçi olan Nourtani’nin yakılarak öldürülmesinin üst ve alt metninde, göçmenlik, güvencesizlik, paranın gücü, siyasi güç, sömürü, ayrımcılık, cezasızlık sistematiğinin rahatlığı var. Öyle bir barbarlık ki failler, Nourtani’yi yaktıkları yerde içki de içmişler çerez de yemişler.

Cinayetle ilgili ilk duruşma 29 Mayıs’ta görüldü. Dosyada üçü tutuklu 6 kişi yargılanıyor.

Yerelde “çakal ini” olarak anılan kaçak ocağın sahibi Hakan Körnöş (tutuklu), ortağı görünen Enver Gideroğlu (tutuklu), Ahmet Aydın (tutuklu), Alaatin ÇayırlıEray Demiro ve Sercan Kayabaş, “kasten öldürmekle” suçlanıyorlar.

Öyle bir cinayet ki çıkar ve güç söz konusu olduğunda kötülüğün nasıl hızlıca örgütlenebildiğini faş ediyor. Zaten mahkeme başkanı iştirak halinde işlenen cinayet davasının ilk celsesini şu cümlelerle açmış:

“Maktulü öldürmek için ilk andan itibaren irtibatlı, iş bölümü yapılması söz konu. Kolluğa haber verilmedi, Sercan Kayabaş (vinç operatörü) kamerayı kırdı, yön değiştirdi. Enver Gideroğlu (ocak ortağı), maktulün eşine ‘kocan işe gelmedi’ dedi. Maktul battaniyeye sarıldı, yakmak için benzin temin edildi. Suçu gizlemek amacı ile maktul yakıldı.”

Not: Bilgiler için davayı takip eden Enternasyonal Dayanışma’dan Yıldız Önen ve Ercüment Akdeniz‘e teşekkür ederim.

Devamı aşağıdaki linkte:

https://t24.com.tr/yazarlar/candan-yildiz/vahset-davasi-basladi-afgan-isci-yaralaninca-tedavi-edilmek-yerine-yakilarak-olduruldu-cesette-sol-bobrek-bulunamadi,45072

2 Haziran

Bir yüzleşme çağrısı: Nourtani Davası – Ercüment Akdeniz (Yeni Yaşam)

Afganistanlı göçmen Vezir Mohammad Nourtani Zonguldak’ta kaçak işletilen bir madende çalışmaya başladı. Ailesi ekmeğe muhtaçtı, çocukları hastaydı. Kaçak madene inmekten başka çare bulamadı.

Nourtani’nin yakılmış cenazesi ormanlık bir yerde bulundu. İşletme sahipleri ve şüpheliler gözaltına alındı. İlk duruşma Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. İzlediğimiz şey organize bir vahşetin yanı sıra sosyo/anatomik bir çürümenin hikayesiydi.

Devamı aşağıdaki linkte:

3 Haziran

Demografi sorunu, kaçak göç sorunu – Selim Kuneralp (Serbestiyet)

TÜİK tarafından yayınlanan ülkemiz kadınlarının süratle azalan doğurganlığı ile ilgili rakam içinde bulunduğumuz her bakımdan kaotik durumda layık olduğu ilgiyi uyandırmadı. 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık nüfusun stabl olması için gereken 2,1’i de geride bırakarak 1,5’e düşmüştür. En garantili çözüm en azından kısa ve orta vadede göçü teşvik etmektir. Burada kastedilen tabii kaçaklar değil, nitelik sahibi ve duyulan ihtiyaca cevap verecek kişilerin göçüdür şüphesiz. Politikacıların söylemlerini değiştirip göçmenleri düşmanlaştırmak yerine onların demografik sebeplerden dolayı zamanla gittikçe artacak bir ihtiyaca cevap verebileceklerini halklarına anlatmaları iyi olurdu.

Devamı aşağıdaki linkte:

3 Haziran

“Göçmen” tartışmalarında son durum ne?

Hamasetten uzak, akılcı çözüm mümkün mü?

Gazeteci-Yazar Ercüment Akdeniz, Serbest alan’da anlattı.

3 Haziran

Suriyeli sığınmacılar örgütleniyor!

İçişleri Bakanlığı, Suriyelilerin Ankara merkezli olmak üzere İstanbul, İzmir, Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay’da şubeleri olacak olan bir kuruluş ile örgütlenmesine onay verdi.

Suriyeli aktivist Taha Elgazi, Suriyelilere Suriye’deki partilerin bile tanımadığı hakkı tanıyan Türk hükümetine teşekkür etti:

“Türk yetkililer merkezin kuruluşunu onaylayarak, Suriyeli mültecilerin maruz kaldığı ihlalleri belgeleme konusunda çalışma faaliyetlerimizin seyrini engellemeyeceklerini teyit ettiler.”

3 Haziran

Hasan’a ses olalım!

Hasan, Suriyeli.

Depremde eşini, kardeşini, üç çocuğunu ve kolunu kaybetmiş. Özbakımını yapamıyor.

2 haftadır Gaziantep Oğuzeli GGM’de tutuluyor. Mahkeme durumu bilmesine rağmen süreci uzatıyor.

Göçmen depremzedeler yalnız değildir! Sürecin takipçisiyiz.

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…