Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “yargıya kimse tehdit ederek parmak sallayamaz” demiş. AKP-MHP ittifakının yargıyla ilişkisi ise tehditler ve yönlendirmeler tarihiyle dolu.
Aynı konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral “Senin gibi düşünen Demirtaş da şimdi kendi yalnızlığı ile baş başa kalıyor. Esamesi okunmuyor” diyerek Demirtaş’ın hukuksuz tutukluluğunu kullanarak İmamoğlu’nu tehdit etti.
Erdoğan, Adalet Yürüyüşü sırasında Kılıçdaroğlu’na “Yarın yargı sizi bir yerlere davet ederse şaşmayın” diyerek tehdit etmişti.
2022’de Cumhurbaşkanı, İBB’ye yüklenirken “Yargı da zaten gereğini yapacaktır, ben öyle inanıyorum, öyle de olması lazım” dedi.
Erdoğan, 2023 Eylül’de yargı adına konuşarak Sezgin Tanrıkulu için “Sözde milletvekili ama terörist müsveddesi. Bunlara gereken dersi devlet olarak da yargı olarak da verme mükellefiyetimiz var” dedi.
Erdoğan, 2016’da Anayasa Mahkemesi’nin Can Dündar ve Erdem Gül ile ilgili kararına “uymadığını” ve “saygı duymadığını” açıkladı.
Erdoğan, Can Atalay konusunda, “AYM birçok yanlışları arka arkaya yapar hale geldi” dedi, ona karşı hukuku çiğneyen Yargıtay’ı savundu.
Erdoğan, 2019’da baroları tehdit ederek şöyle dedi: “Önümüzdeki dönemde ilk çözmemiz gereken meselenin barolar başta olmak üzere tüm meslek teşekküllerinin seçim yöntemlerinin temsili demokrasiye uygun hale getirilmesi olduğuna da inanıyorum. Yargıtay ve Barolar Birliği başkanlarımızı bu bağnaz ve provokatif dayatmalara karşı gösterdikleri dirayet ve demokratik duruş sebebiyle tebrik ediyorum.”
Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi için “milli güvenlik sorunudur” demiş ve kapatılmasını önermişti.
Erdoğan 17-25 Aralık sırasında savcı için “adaletin yüz karasıdır” demiş, HSYK’nın suç işlediğini iddia etmişti. Soruşturmalar “darbe girişimi” ilan edilirken, yolsuzluk ve rüşvet işlerine karışan tüm milletvekilleri daha sonra AKP’nin vitrininden indirildi.
Erdoğan, Şubat 2024’te AYM’nin aldığı bazı hak ihlali kararlarına karşı, “Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu bu kararları hazmedemiyorum” dedi.
Bu liste epeyce uzatılabilir. AKP-MHP iktidarının tarihi; sürekli yargıya ayar verme, istikamet çizme, beğenmediği kararları yok saymakla doludur.