DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarına yanıt verdi, “onurlu barışın tesis edilmesi için ödenecek her türlü bedeli ödemeye, müzakereye ve diyaloğa hazırız” dedi.
Bahçeli, 1 Ekim’deki Meclis açılışında DEM Partili vekillerle tokalaşmış, sonrasında bunu “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım” diye açıklamıştı.
Partisinin grup toplantısında konuşan Tülay Hatimoğulları, özetle şunları söyledi:
“Bir kez daha yineliyoruz, Kürt sorunu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmelidir. Suriye’de statü elde etmek isteyen Kürt halkına, dayanışmacı yaklaşılmalıdır. Barışın bölgede sağlanmasının yolunun da buradan geçtiğini kimse unutmamalıdır.
AKP ve ortakları bu tablonun neresinde? Ana muhalefet partisinin bu sorunun çözümüne yönelik nasıl bir politikası var bunu kamuoyuna açıklamak zorundalar.
DEM Parti olarak biz onurlu barış istiyoruz. Çözüme dair bir plan ve programın kamuoyuna açıklanması halinde barış konuşulabilir. Biz toplumsal barışı ezilenlerle, emekçilerle, kadınlarla sağlamak konusunda hazırız.”
Yargıyla ilgili adımların atılması elzemdir
Tülay Hatimoğulları, Devlet Bahçeli’nin “Uzattığım el Türkiye partisi olma teklifidir” sözlerine ‘yol temizliği’ vurgusu yaparak cevap verdi. “Kürt sorununun barışçıl çözüme kavuşması anlamlı olacaktır. Yargıyla ilgili adımların atılması elzemdir” dedi.
2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecinin bitirilmesinin ardından, Kürtlerle savaş şiddetli bir şekilde yeniden başlamıştı. Oysa savaş politikaları Kürt sorununu hiçbir zaman yok etmedi. Kürt halkı örgütlenmeye ve hakları, özgürlükleri için mücadeleye devam etti. Bugün gelinen noktada siyasi çözüm olmadan çıkış olmadığı görülüyor.
Biz de diyoruz ki:
- Kürt halkının eşit görülmediği, Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden sorun bitmeli.
- Savaş durmalı, silahlar susmalı.
- Tutsak Kürt siyasetçiler serbest kalmalı.
- Kürtlerle sadece Türkiye’de değil tüm bölgede barışçıl bir ilişki kurulmalı.
- Kürtçe üzerindeki yasaklar ve baskılar bitmeli. Anadilde eğitim ve örgütlenme başta olmak üzere Kürtlerin tüm özgürlükleri tanınmalı.