Lübnan’da ateşkes: ABD, İsrail’e savaş suçları için yeşil ışık yaktı

0 Shares
0
0

İsrail’in Gazze ve Lübnan’daki saldırılarına yönelik küresel tepki, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tutuklama emri çıkarmaya itti. Ancak Batılı liderler hâlâ İsrail’i destekliyor.

Lübnan’da direnişle karşılaşan ve işlediği suçlar karşısında uluslararası tepkiyi üzerinde toplayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha fazla insanı katletmeden önce nefes alacak bir alan arıyor.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden Salı günü yaptığı açıklamada ateşkesin ertesi sabah başlayacağını duyurdu.

Ateşkes anlaşmasına göre İsrail güçleri önümüzdeki 60 gün içinde Güney Lübnan’dan çekilecek.

Ancak İsrail’in 1 Ekim’de başlattığı kara harekâtından bu yana sert bir direniş gösteren Lübnanlı direniş grubu Hizbullah da çekilecek.

Görüşmelerde İsrail, ateşkese bakılmaksızın Lübnan’a müdahale etme hakkı talep etti.

Netanyahu, “Eğer Hizbullah anlaşmayı ihlal eder ve silahlanmaya çalışırsa saldırırız. Sınır yakınlarında terörist altyapıyı yeniden inşa etmeye çalışırsa saldırırız” dedi.

Biden da “İsrail’in uluslararası hukuka uygun olarak meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğunu” teyit etti.

Pratikte bu, İsrail’in ABD’nin desteğiyle istediği her şeyi yapabileceği anlamına geliyor.

İsrail’in direnişi ezemediği Gazze ve Lübnan’da gerçekleştirilebilir bir “nihai hedef” olmaması, İsrail içinde hakimiyetin en iyi nasıl sağlanacağı konusunda bölünmelere yol açıyor.

Anlaşma bu bölünmeleri daha da derinleştirecek. İsrail’in aşırı sağcı güvenlik bakanı Itamar Ben-Gvir ateşkes anlaşmasına karşı çıktı. “Her şeyi durdurup geriye gidersek tarihi bir fırsatı kaçırmış oluruz” dedi.

Bu bölünmeler İsrail’in soykırım mantığını yönlendiriyor. Ateşkes görüşmelerine rağmen İsrail Lübnan’ı bombalamaya devam ediyor. Hafta sonu İsrail başkent Beyrut’ta en az 29 kişiyi öldürdü. Hizbullah da İsrail’e 340’tan fazla roket atarak karşılık verdi.

İsrail ateşkesi kabul edecek gibi görünse de güçleri Salı günü Beyrut’ta bir tahliye uyarısı daha yaptı.

Ancak İsrail’deki bölünmeler Siyonist projenin yaşadığı krizin bir parçası. Küresel tiksinti İsrail’in Batılı destekçilerini taviz vermeye zorladı.

Bu baskı, UCM’yi geçen hafta Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant için tutuklama emri çıkarmaya itti. Mahkeme onları “insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları” ile itham etti.

UCM’ye üye 124 ülkenin tamamı artık Netanyahu ve Gallant’ı kendi topraklarına ayak basmaları hâlinde tutuklamakla yükümlüdür.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’e olan desteğini yineleyerek “İsrail ile Hamas arasında hiçbir denklik yoktur. Güvenliğine yönelik tehditlere karşı her zaman İsrail’in yanında olacağız” dedi.

Diğer Batılı liderler de şimdi çıkmaza girmiş durumdalar. İngiltere Başbakanı Keir Starmer’ın bir sözcüsü, “İngiltere, iç hukuk ve uluslararası hukuk tarafından belirlenen yasal yükümlülüklerine her zaman uyacaktır” dedi. Ancak “Bir demokrasi olan İsrail ile terör grupları olan Hamas ve Lübnan Hizbullah’ı arasında ahlaki bir eşdeğerlik yoktur” diyerek İsrail’i desteklemeyi de ihmal etmediler.

Bu durum Batı’nın ikiyüzlülüğüne daha da parlak bir ışık tutmaktadır. Batılı liderler Orta Doğu’daki çıkarlarını korumak için şimdi soykırım ve savaş suçlarına daha da fazla ortak olmak zorunda kalacaklar.

İsrail, 130 bin çocuğun İsrail güçleri tarafından kapana kısıldığı ve kışın yaklaştığı kuzey Gazze’ye yönelik kuşatmasını arttırıyor. İsrail’e yapılan tüm silah satışlarının durdurulması için Batı’daki Filistin hareketlerini harekete geçirmeye devam etmek elzemdir.

Netanyahu, Gallant, Biden, Starmer ve tüm Batı liderleri savaş suçlarından sanık sandalyesine oturmalıdır.

Arthur Townend

(Socialist Worker’daki orijinalinden DeepL yardımıyla çevrilmiştir.)

Yazar

0 Shares
You May Also Like

Biz kimiz?

Enternasyonal Dayanışma, işçi sınıfının kolektif ve kitlesel mücadelesiyle dünyanın daha eşit, adil ve özgür bir yere dönüşeceğini savunan…