Enternasyonal Dayanışma’nın “Barış aktivistleri tarihi çözüm girişimi için ne diyor?” serisi kapsamında Enternasyonal Dayanışma üyesi Yasin Altıntaş’ın görüşlerini aktarıyoruz:
“PKK’nin kendini feshetmesi ile sonuçlanan süreç, hepimiz için olumlu görünse de bunu bir sonuç olarak değil başlangıç olarak görmemiz gerekiyor. Zira, kökleri yüz yılın ötesine dayanan bir problemle ilk adımda yüzleşme, ikinci adımda bu problemi tamamen ortadan kaldıran kalıcı çözüm için önemli adımların atılması gerekiyor.
İki tarafın da tam temsiliyet ve eşit müzakere edebileceği bir masa oluşturulmalı. Geçmişin kayıplarını masaya koyup hesaplaşması ile çokça vakit harcamak yerine geleceğin inşasına odaklanılmalıdır.
Eşit yurttaşlık hakkı, anadilde eğitim hakkı, propaganda hakkı gibi temel konuları güvence altına alacak, her türlü ırkçı yaklaşımlardan uzaklaşacak uzlaşmacı bir dil ile bina edilecek yeni bir anayasa kaçınılmaz görünüyor.
Burada en önemli nokta ise birkaç istisna çatlak sesin dışında barış konusunda toplumsal bir uzlaşmanın sağlandığıdır. Dolayısıyla bu süreç artık devletin bir lütfu ve/veya dayatmasından ziyade halkların bir hakkı ve uzlaşısı olarak ele alınmalıdır. Barışa dair şimdiye kadar elini taşın altına koymuş, zor zamanlarda bunun cefasını çekmiş olanlar için belki de bundan sonraki ana görev bu uzlaşının derinleşmesi ve kalıcı hâle gelmesi için çaba harcamak ve bunun sözde değil hukuki temellere dayanan bir kardeşlik öyküsüne dönüşmesini sağlamak olmalıdır.
Hasılı kelam, en kötü barış en iyi savaştan yeğdir ve barış olmadan hakların gündeme gelmesi dahi zordur.
Umudu kaybetmeden kalıcı barış için mücadeleye devam…”
Yazar
