Küresel kamu borcu, modern tarihteki en hızlı artış dönemine girdi. Üstelik bu kez yalnızca ‘büyük harcayan’ ülkeler değil, tüm dünya bu yükselişe ortak.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) yayımladığı son Mali Görünüm Raporuna göre, başta Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olmak üzere büyük ekonomilerin kamu maliyesi, küresel ölçekte sistemik bir risk haline geldi.
Raporda, “Her ne kadar borcu yüzde 100’ün üzerinde olan ülkelerin sayısı önümüzdeki beş yılda kademeli olarak azalsa da bu ülkelerin dünya GSYH’sindeki (gayri safi yurtiçi hasıla) payı artacak” dendi.
Buna göre, ”küresel kamu borcu, 2029 yılına kadar dünya GSYH’sinin yüzde 100’ünü aşacak” ve bu seviye, 1948’den bu yana görülen en yüksek borç oranı olacak.
IMF hesaplamalarına göre bu tablo, pandemi öncesi tahminlerden daha yüksek ve daha dik bir borç patikasına işaret ediyor. Yani küresel büyümenin toparlanmasına rağmen hükümetler, borçlarını istikrara kavuşturmayı başaramadı.
ABD borçta zirveye tırmanıyor
IMF’ye göre gelişmiş ekonomiler arasında borç/GSYH oranında en sert artışı ABD yaşayacak. ABD’nin toplam kamu borcu, 2023’te GSYH’nin yüzde 119,8’iyken, 2030’da yüzde 143,4’e çıkacak.
Bu, ülkenin bu yüzyılda ilk kez İtalya ve Yunanistan’ı geride bırakacağı anlamına geliyor. Yani artık ‘yüksek borçlu ülkeler’ liginde ABD de var. İtalya’nın borcu yüzde 137 seviyesinde sabit kalırken, Yunanistan’ın oranı yüzde 146,7’den yüzde 130,2’ye gerileyecek.
Karşılaştırmak gerekirse Fransa yüzde 116,5, İspanya yüzde 100,4, Almanya ise yüzde 64,4 oranında borca sahip. Hollanda, İsveç ve Danimarka’da ise bu oran yüzde 60’ın altında kalıyor.
ABD’deki yükselişin nedeni, kalıcı bütçe açıkları ve hızla artan faiz maliyetleri. Washington’un borç profili artık ‘yüksek borçlu Avrupa ekonomileriyle’ benzer hale geldi.
Ucuz borç dönemi bitti
IMF, “ucuz borçlanma” çağının kapandığını vurguluyor. Yıllarca sıfıra yakın faiz oranlarına alışan hükümetler için artık borçlanmak çok daha maliyetli. Faiz oranlarının yükselmesi, kamu borçlarının çevrilmesini zorlaştırıyor ve sosyal harcamaları kısıtlıyor.
Birçok gelişmiş ülkede, borç faiz ödemeleri silahlanma bütçelerinin bile üzerine çıktı. Ortalama faiz oranında her 1 puanlık artış, sosyal programlardan milyarlarca euro’nun faiz ödemelerine aktarılması anlamına geliyor.
Almanya bile, yıllardır sıkı mali disipliniyle bilinirken, artık borç frenini gevşetip altyapı ve silahlanma yatırımları için daha fazla borçlanma yoluna gidiyor.

 
					 
																					 
																					 
											 
											 
											 
											 
											