Vergi yükü yine emekçilerin omuzlarında

Ekonomi Bakanı, neoliberal ekonomi politikalarının uygulayıcısı Mehmet Şimşek, vergiyi tabana yayacağız dedi. Ama atılan adımlar hiç te bunu göstermiyor.

Şimşek “Asgari ücreti vergi dışı bıraktığımız için 690 milyar liralık vergiden vaz geçmiş olduk” diyor. Asgari ücret, açlık sınırının bile altına düşmüş durumda, açlık sınırı 20 bin lira oldu, asgari ücret 17 bin lira. Temmuz’da da asgari ücrete zam yapılmayacak. Bu koşullarda bile Mehmet Şimşek asgari ücretten vergi alınmamasını bir problem olarak görebiliyor.

Türkiye’de toplam 1 milyon 100 bin Kurumlar Vergisi mükellefi şirket var. Şirketlerin büyük çoğunluğu ya zarar gösteriyor ya da çok az kâr beyan ediyor. Mehmet Şimşek onlardan vergi toplayacağına gözünü işçilere dikmiş durumda. Şirketler kârlarının yüzde 25’ini vergi olarak vermeleri gerekirken, ancak yüzde 2,5’unu veriyorlar. Yani şirket gelirlerinin yüzde 90’ı vergilendirilmiyor. ‘Muaf’ deniyor, ‘istisna’ deniyor, vergi alınmıyor. Bu yıl vazgeçilen vergi miktarı 2,2 trilyon lira. Mehmet Şimşek’in asgari ücretlilerden alamadığını söylediği verginin 3 katından fazla.

Vergi için kapitalistlere dokunulamıyor

Emeklinin maaşı, asgari ücretlinin maaşı fazla bulunuyor, bu paralar enflasyonla geri alınıyor, ama Türkiye’nin servetinin büyük bir kesimine sahip olan kapitalistlere dokunulamıyor.

Örneğin garanti ödemesi yapılacak şirketlerde kurumlar vergisinin ‘yüzde 5’ artırılacağı iddia edildi. Ama ‘Ödeme garantili’ 44 şirketin 37’si zarar bildiriyor. Yani kâr etmiyorlarmış bu yüzden onlardan vergi almak mümkün olmuyor. Zarar eden bu firmalara devlet bu yıl 162 milyar lira ödeme yapacak

Devlet, servet sahiplerine dokunmuyor. Servet vergisi koyulması konusu hiç iktidarın gündemine gelmiyor. ‘Vergi tabanı genişletilecek’ söylemine inandırıcılık katsın diye ‘Özel gider bildirimi’ ile izah edilemeyen harcamaların kazanç olarak vergilendirilmesine niyet edildi. Ama hemen iktidar yanlısı gazetelerden itirazlar yükseldi.

Orta direk hızla yoksullaşıyor

Son yıllarda orta gelir sahipleri hızla yoksullaşmaya başladı. Daha önce kırmızı et tüketebilen evlerde önce beyaz et tüketilmeye başlandı, sonrasında etten vaz geçilmek zorunda kalındı. Daha önce kilo ile alınan ürünler, şimdi taneyle dilimle alınmaya başlandı.

Dar ve orta gelirliler artık sağlıksız, yetersiz besleniyorlar. Ama devlet sürekli tasarruf edin diyor, olmayan paradan tasarruf etmelerini istiyor.

Tasarrufu emekçilere yaptırıyorlar

Tasarruf gereği, yatırımlar durdurulacak, harcamalar kısılacak. Bunun anlamı şu: Vatandaşa verilen kamu hizmetleri azaltılacak. Sağlık hizmetlerinden kısılacak. Parası olanın hizmete ulaştığı, parası olmayanın ‘kamudan’ her geçen gün daha niteliksiz şekilde aldığı sağlık hizmeti kötüleşecek. Eğitim hizmetlerinden kısılacak. Kamuya personel alımı durdurulacak. Belediye bütçesi kısılacak.

Sağlıkçı daha çok insana yetişmeye çalışacak, eğitimci daha kalabalık sınıflara bakacak, hizmet alan vatandaş süreçten olumsuz etkilenecek.  

Sendikalar, işçi örgütleri verginin kapitalistlerden alınması için ayağa kalkmalı, ücretlerden alınan verginin sabit yüzde 15 olmasını talep etmelidir.

Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

You May Also Like

Kira krizi derinleşiyor

Ekonomik kriz, konut kiralarını fahiş seviyelere çıkarırken, birçok kiracı açısından mahkemeye taşınan kira davaları da sonuçlanmaya başladı. Tahliye…

Neden Enternasyonal Dayanışma?

İktidarın kanatları arasında mafyatik çeteler üzerinden başlayan güç savaşları (Sinan Ateş cinayeti, Ayhan Bora Kaplan operasyonu, emniyet-adliye içi…